Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/24992 Esas 2015/4173 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/24992
Karar No: 2015/4173
Karar Tarihi: 12.3.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/24992 Esas 2015/4173 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/24992 E.  ,  2015/4173 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araçta meydana gelen 2.225,94 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, olayda davalı sürücünün kusurlu olduğunu, davalılar hakkında ....İcra Müdürlüğü"nün 2012/11084 sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, kusuru, hasar miktarını kabul etmediklerini, maddi tazminat talebinin kalem kalem açıklanmadığını, davanın değeri itibariyle Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davalıların .....İcra Müdürlüğü"nün 2012/11084 sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyet kurallarına göre itirazın iptali şeklinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı taraf, kusuru oranında gerçek zarar miktarından sorumludur. Gerçek zararın tespiti, bilirkişi incelemesini ve dolayısıyla yargılama yapılmasını gerektirir. Sonuçta, bilirkişi raporunda belirlenen gerçek zarar ile davacı tarafın talebinin aynı miktarda bulunması tazminatın belirli (likit, muayyen) olduğunu göstermez.
    Somut olayda da, davalı tarafın sorumlu olacağı tazminat miktarı bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece, tazminat miktarı belirli (muayyen, likit) olmadığından, şartları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değil, bozma sebebi ise de; bu konudaki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelite görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3.maddesi delaletiyle mülga, 1086 Sayılı HUMK"nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar Şenay ve ... vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendinin 3.satırında yazılı "Alacak davalı yanca bilinebilir durumda olduğundan asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınıp, davacıya verilmesine" tümcesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "hükmedilecek tazminat miktarı belirli (likit) olmayıp, yargılama yapılmasını gerektirdiğinden şartları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine" tümcesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 12.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.