Esas No: 2021/3312
Karar No: 2022/88
Karar Tarihi: 12.01.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3312 Esas 2022/88 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/3312 E. , 2022/88 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.01.2019 tarih ve 2018/50 - 2019/10 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütüne yardım etme 31.01.2017 (Diğer sanıklar yönünden)
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında; TCK’nın 314/3 ve 220/7 maddesi delaletiyle TCK’nın 314/2, 220/7-son cümle, 53/1-2-3, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-Diğer sanıklar hakkında ayrı ayrı; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 63, 58/9 maddesi yollamasıyla 58. maddeleri gereğince kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanıklar ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
A-) Sanık ... için yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA
B-) Sanıklar ... ve ... için yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanıklar hakkında sadece TCK’nun 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK'nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümdeki tekerrür uygulamasına dair I-9 ve II-9 maddelerinden “yollaması ile TCK'nın 58. maddesi” ibaresinin çıkarılmasına, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-) Diğer sanıklar hakkında yapılan incelemede;
1-) Sanıklar ..., ... ve ... yönünden;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduklarını kabul etmeyen sanıkların ByLock uygulamasını kullandıklarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduklarına dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; öncelikle mümkün olması halinde ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporlarının getirtilmesi, yine UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanıklar hakkında herhangi bir bilgi ve beyan olup olmadığı araştırılarak olması halinde onaylı suretlerinin dosya içerisine alınması, gerekirse ilgili şahısların tanık olarak dinlenmeleri, ayrıca dosya kapsamından sanık ...’ün ... isimli şahsın yerine daire başkanı olarak atandığının ifade edilmesi karşısında, bu şahsın da tanık olarak beyanına başvurulması, tüm bu delillerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafilerine okunup diyeceklerinin sorulduktan sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken sanıkların ByLock kullanıcısı olduklarına dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-) Sanık ... hakkında;
Silahlı terör örgütüne üye olmak; örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Suçun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır.
Bu kapsamda somut olay irdelendiğinde;
Herhangi bir örgütsel kod adı kullanmayan ve örgütsel bir iletişim ağına dahil olmayan sanık hakkında, dosya kapsamına yansıyan eylemlerinin silahlı terör örgütü üyeliği suçunu oluşturacak şekilde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içermediği, bu kapsamda, öncelikle yargılamaya konu iddianamede anlatılan, mahkeme kabulüne esas alınan ve yargılamada tanık olarak beyanlarına başvurulan ..., ... ve ...’ın ifadelerinde geçen sanıkla alakalı olaylarla ilgili olarak herhangi bir adli veya idari soruşturma olup olmadığı, var ise; idari soruşturma açılmışsa idari dava dosyası, kamu davası açılmışsa iddianame, hüküm kurulmuşsa kararın, yine UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığı da araştırılarak var ise ilgili bilgi ve beyanların onaylı örneklerinin dosya içerisine getirtilmesi, gerekirse ilgili şahısların da tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması, tüm bu bilgi ve belgelerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, silahlı terör örgütü üyesi olduğuna dair eksik araştırma sonucunda yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.