Esas No: 2021/21325
Karar No: 2022/1790
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/21325 Esas 2022/1790 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin 5846 sayılı Yasaya muhalefet suçundan dolayı hükümlü olduğu davada, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verdi. Sanığın adli sicil kaydının olmaması ve suçun işlenmesiyle ortaya çıkan ölçülebilir bir zararın bulunmaması nedeniyle, maddi zararının karşılanmaması koşulu yerine getirilemedi. Ayrıca, kanuna aykırı şekilde katılanın vekilinin lehine daha düşük bir vekalet ücreti hükmedildi ve bu nedenle hüküm kısmen bozuldu. Kararda, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın tazmin edilmesi veya suçtan önceki hale getirilmesi gerektiği belirtilirken, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından birinin zararın belirlenmesi olduğu ifade edildi. Bu nedenle, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebileceği vurgulandı. Kararda, 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesi ve 231/5. maddesi ile tespit edilen zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması, aynı Kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek karar verile
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK'nun 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde, her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceği, somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi sanığın adli sicil kaydının bulunmaması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmesine karşılık, maddi zararın karşılanmadığı gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre, Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi sıfatıyla görülen davalar için öngörülen maktu vekalet ücreti 2.200,00 TL olduğu halde katılan lehine 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 27.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.