15. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/1154 Karar No: 2021/1636 Karar Tarihi: 13.04.2021
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2021/1154 Esas 2021/1636 Karar Sayılı İlamı
15. Hukuk Dairesi 2021/1154 E. , 2021/1636 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirketin 29.10.2013 tarihli sözleşmeyle davalıya ait kömür ocağındaki harfiyatın nakli için müvekkilinin temin edeceği kamyonun davalıya kiralanması, bu kamyonlar için kira bedeli ödenmesi hususunda anlaşma sağladıklarını, ödenmeyen fatura bedelleri için icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin ikametgahının bulunduğu yer olan Borçka mahkemesi ve icra dairesinin yetkili olduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek yetki itirazının reddi ile itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; taraflar arasında akdedilmiş sözleşme olmadığını, davacının tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; takip ve dava konusu uyuşmazlığın tarafların ticari işi olduğu, aralarında geçerli bir yetki sözleşmesinin bulunduğu ve davalının süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 10. maddesi ve 6098 sayılı TBK’nın 89/1. maddesine göre para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Alacaklının ikamet yeri Borçka olduğuna göre Borçka İcra Daireleri alacağın tahsili bakımından yetkilidir. 6100 sayılı HMK"nın "yetki sözleşmesi " başlıklı 17. maddesinde, “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü düzenlenmiştir. Her ne kadar mahkemece taraflar arasındaki yetki sözleşmesi gereğince... İcra Dairelerinin yetkili olduğu sonucuna varılmış ise de davacının tacir olduğuna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. HMK’nın 17. maddesi gereğince ancak her iki taraf tacirse yapılan yetki sözleşmesi münhasır yetki kabul edilir. Davacının tacir olmadığı gözetildiğinde yetki sözleşmesine değer verilerek icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın kaldırılarak işin esasına girilmesi gerekirken yetki itirazının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Öte yandan gerekçeli karar başlığında 22.04.2014 olan dava tarihinin, 05.10.2017 olarak yazılması hatalı olmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.