19. Hukuk Dairesi 2018/1704 E. , 2020/731 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı şirket aleyhine ödeme emri gönderilmek suretiyle icra takibi yapıldığını, davacının davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, yapılan takibe müstenit olarak gösterilen çek üzerinde ne keşideci ne de ciranta sıfatıyla herhangi bir imzasının bulunmadığını, mezkur çek üzerinde keşideci olarak bulunan ve davacıya ait olduğu iddia edilen imzaya açıkça itiraz ettiklerini, davacı şirkete ait olduğu ve muhatap bankası ... Bankası olduğu beyan edilen çek karnesinden boş olarak 4 adet çek yaprağının çalındığını, bu hususla ilgili olarak Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı"na şikayette bulunulduğunu ileri sürerek davacının davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitini, haksız bir şekilde yapılan takibin iptalini, %20"den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibine konu edilen çekin, arkasında cirosu bulunan ve aynı icra takibinde borçlu sıfatıyla hakkında icra takibi yapılmış olan ..."den davalıya geçtiğini, çekteki imzanın, çekin keşidecisi olan davacının sahibi ve yetkili ..."in imzasının olup olmadığının bilmesinin imkansız olduğunu, çeki ... "e verenin davacı olduğunu, davalının çekteki imzanın davacıya ait olmadığını kesinlikle bilmediğini savunarak davanın reddi ile haksız ve kötüniyetli olan davacının alacağın % 20"sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, takibe konu çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği, çekte başka cirolar bulunması sebebiyle takibin iptali talebinin ise mümkün olmadığı, davalının iş bu çeki takibe koymakla haksız olduğu değerlendirilebilir ise de çekin davalıya ciro yoluyla geçmesi sebebiyle imzanın keşideci şirket yetkilisine ait olup olamayacağını bilmesi davalıdan beklenemeyeceğinden davalının kötüniyetli sayılmasının mümkün görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının 9. İcra Müdürlüğü"nün 2016/112955 sayılı dosyasıyla borçlu olmadığının tespitine, takibin iptali talebinin reddine, davacının kötüniyet tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, takip ve dava konusu çek üzerindeki keşideci imzasının keşide tarihinde şirketin yetkilisi olan ... "e ait olmadığının anlaşılması karşısında mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.