13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/9747 Karar No: 2013/18329 Karar Tarihi: 03.07.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/9747 Esas 2013/18329 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/9747 E. , 2013/18329 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 01.12.2008 tarihinde yaptığı Avukatlık iş – hizmet sözleşmesi ile davalının, dava dışı şirket aleyhine iş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat davası açılması ve vekalet ücreti olarak maddi tazmainat ile manevi tazminat miktarları toplamı üzerinden %20 ücret ödenmesi hususunda anlaştığını, maddi tazminat davası açtığını ve yargılama sırasında davalının maddi zararının 51.830,43 TL olduğu ancak SGK tarafından 83.394.51.TL gelir bağlandığından davanın reddine karar verildiğini, yapılan sözleşme gereğince bu davadan sonra manevi tazminat davası açacağı sırada davalının başka bir vekil aracılığıyla manevi tazminat davası açıldığını ve o davada da 25.000.00.TL manevi tazminata hükmedildiğini, aralarındaki sözleşme doğrultusunda 51.830.43.TL maddi ve 25.000.00.TL manevi tazminat toplamı olan 76.830.43.TL" nın %20" sini vekalet ücreti olarak hak ettiğini ancak şimdilik 10.000.00.TL" nı tahsili için icra takibi yapmasına rağmen davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davacının %40 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki 2. nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalının, manevi tazminat davası ile ilgili vekalet ücretine yönelik temyizi yönünden; Davacı avukat ile davalı arasında, davalının dava dışı şirket aleyhine iş kazasından dolayı açılacak olan maddi tazminat davası ve bu dava sonuçlanınca açılacak manevi tazminat davasına ilişkin olarak imzalanan ve bu davada dayanak yapılan 01.12.2006 tarihli Avukatlık iş – hizmet sözleşmesinin 10. maddesine göre, maddi tazminatta PSD değeri ile hükmedilen maddi tazminat miktarı ve manevi tazminat miktarı toplamı üzerinden %20 avukatlık ücreti olarak ödeneceği, kaybedilen miktar için ücret ödenmeyeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı itibariyle, maddi tazminat davasında karar verildikten sonra davacı avukat tarafından davalı vekili olarak açılan herhangi bir manevi tazminat davası bulunmadığı gibi bu konuda verilen bir hizmette bulunmamaktadır. Davalının daha sonradan başka bir avukata vekaletname verip onun aracılığıyla açtığı manevi tazminat davası yönünden katkı ve emeği de bulunmayan davacı avukat, vermediği hizmetten dolayı herhangi bir ücret talebinde bulunamaz. O halde mahkemece, davacının manevi tazminat davası yönünden vekalet ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu talebinde kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.