20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/7259 Karar No: 2013/8386
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/7259 Esas 2013/8386 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2013/7259 E. , 2013/8386 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Davacı ... dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği taşınmazın 2006 yılında Dilektaşı Köyünde yapılan arazi kadastrosunda dere olarak tescil harici bırakılmış ise de taşınmazın dere olmadığı ve tesbit tarihine kadar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan dere vasfı ile kaydedilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile kadastro bilirkişisinin 03/08/2012 tarihli raporunda (C2) harfi ile gösterilen 1262,99 m²"lik alanın dere niteliğinin iptali ile tarla niteliğiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; (C1) harfi ile gösterilen 1636,59 m²"lik bölümün ise orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili istemine yöneliktir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın temyize konu (C2) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu, jeolog bilirkişi tarafından yapılan incelemede ise aktif dere yatağı olmadığı anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, paftasında dere yatağı olarak bırakılan ve tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz hakkında hüküm yerinde tapu kaydının iptaline denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında 1 numaralı bendinde yer alan “TAPU KAYDININ İPTALİ ile” tümcesi kaldırılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 24/09/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.