Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11445
Karar No: 2016/7086
Karar Tarihi: 26.09.2015

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/11445 Esas 2016/7086 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığın bir müvekkili olan katılana, vekil olduğu karşı tarafın avukatına yönlendirmesi sonucu yardım ettiği ve bu sırada katılanın taşınmazını satın aldığı, elde ettiği satış bedelinin bir kısmını masraflar olarak harcadığı ve geri kalanını sakladığı anlaşılmıştır. Bu eylemi, güveni kötüye kullanma suçunu oluşturmuştur. Mahkeme, sanığın bu suçtan mahkum olduğunu ve TCK'nın 155/1, 62, 52 ve 53 maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiğine hükmetmiştir. Ancak, 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan hak yoksunluğunun, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin olduğu ve altsoyu dışındaki kişileri kapsamadığı belirtilerek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi yanlıştır. Bu nedenle, hükmün yeniden değerlendirilerek düzeltilmesi gerekmektedir. Detaylı açıklama ise şöyledir:
- TCK'nın 155/1 maddesi: Güveni kötüye kullanma suçunu tanımlar.
- TCK'nın 62. maddesi: Bir suça iştirak suçunu tanımlar.
- TCK'nın 52. maddesi: Ceza yargılamasında delillerin değerlendirilmesine ilişkin hükümler içerir.
- TCK'nın 53. maddesi: Ceza infazı ve hükümlünün haklarına ilişkin hükümler içerir.
15. Ceza Dairesi         2015/11445 E.  ,  2016/7086 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK"nın 155/1, 62, 52 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılanlar vekili ile sanık ve müdafisi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Katılan ..."ın, ...’a karşı başlatacağı icra takibinde kendisine yardımcı olmasını istediği sanık avukatın, karşı tarafın vekili olduğunu söyleyerek onu avukat ..."a yönlendirdiği, yapılan işlemler sonucunda vekâlet ücretini ödeyemeyeceğini bu nedenle eşi katılan ... adına kayıtlı taşınmazı satacağını belirtmesi üzerine sanığın söz konusu gayrimenkulü sekreteri ve aynı zamanda baldızı olan ...."e devredilmesini sağladıktan kısa bir süre sonra taşınmazın ...’ya 63.000,00 TL karşılığında satılmasını sağlayarak elde ettiği satış bedelinden vekâlet ücreti ve masraflar karşılığı olan 29.000,00 TL’yi tanık Yılmaz’a verip, kalan 34.000,00 TL"yi uhdesinde tutarak katılanlara vermediği anlaşıldığından, eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi