
Esas No: 2019/4233
Karar No: 2019/10583
Karar Tarihi: 31.10.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/4233 Esas 2019/10583 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan borcun ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın İİK."nun 67. maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İİK. 67/1 maddesi "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir" düzenlemesini getirmiştir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi halinde davanın bir yıllık süre içinde açılması zorunludur. Bu süre sukutu hak süresidir. Ne var ki, bu sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunludur. Yasada bu sürenin itirazın alacaklıya tebliğinden başlayacağı açıkça vurgulanmıştır. Yasa koyucu bu sürenin hak düşürücü süresi olması, bu bağlamda hakkı söndüren bir süre olması nedeniyle alacaklının borçlunun itirazlarına tam olarak muttali olması, bunun da ancak itirazın tebliği yoluyla olacağını öngördüğünden sürenin tebligatla başlayacağını kabul etmiştir. Davacının yaptığı icra takibine itiraz edildiğini öğrenmesi de itirazın içeriğini tam olarak öğrendiğini göstermez. Bu nedenle 1 yıllık bu süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlayacaktır.
Somut olayda, mahkemece, icra müdürlüğünce davalı borçlunun itirazının tebliğ edildiğine dair takip dosyasına 22.05.2012 tarihli şerh düşüldüğü, itirazın iptali davasının ise bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 13.01.2014 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; takip dosyası incelendiğinde, 22.05.2012 tarihinde davalı borçlu tarafından takibe itiraz edildiği ve aynı tarihte icra müdürlüğünce takibe itiraz edildiğine ilişkin dosyaya şerh düşüldüğü anlaşılmakta olup, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair dosya içerisinde herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanmadığından bir yıllık hak düşürücü süre başlamamıştır. O halde, mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.