19. Hukuk Dairesi 2018/998 E. , 2019/5448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında Konya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanın reddine yönelik, 2016/362 esas ve 2017/104 karar sayılı ve 23.02.2017 tarihli hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. ile yaptığı alım satım sözleşmesine istinaden 160.000,00 TL toplam bedelli 2 adet çekin verildiğini, bu şirketin sözleşme gereği edimlerini ifa etmemesi nedeni ile çeklerin bedelsiz kaldığını, bu şirketin organik bağ içerisinde olduğu diğer davalı ... Tarım Ürünleri Hay. Gıd. San. ve Tic. AŞ’yi araya sokmak sureti ile bu çekleri davalı bankaya kredi teminatı olarak temlik edildiğini ileri sürerek, bedelsiz kalan çeklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davanın bankanın ... şubesine karşı açıldığını, şubenin taraf ehliyeti bulunmaması nedeni ile davanın öncelikle usulden reddinin gerektiğini, davaya konu çeklerin kendilerine temlik cirosu ile devir edildiği ve teminat olduğu iddiasının yerinde olmadığını, bu iddianın davacı tarafça yazılı belge ile ispatının gerektiğini, temlik cirosu ile devir edilen çekin bedelsizlik iddiasının kendilerine karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Dava davacı tarafından ... Tarım Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti., ... Tarım Ürünleri Hay. Gıd. San. ve Tic. AŞ, ... Bankası aleyhine açılmış, mahkemece 10.11.2016 tarihinde verilen karar ile banka dışındaki davalılar olan şirketlere karşı açılan dava ayrılmış ve sadece bankaya karşı açılan davanın 2016/362 esas üzerinden devamına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacı tarafın banka açısından HMK"nın 124. maddeye göre iradi taraf değişikliği talep ettiği ve davasını ... AŞ"ye yönelttiği, davaya konu çeklerin davalı bankaya rehin cirosu ile devir edildiğine dair çeklerde bir ibarenin yer almadığı, alınan bilirkişi raporu ile de çeklerin rehin veya teminat olarak verildiğine dair kaydın olmaması nedeni ile çeklerdeki cironun temlik cirosu olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bedelsizlik def"inin kişisel def"i olup, ancak hamilin kambiyo senedini iktisap ederken bilerek borçlunun zararına hareket ettiğinin ispatı halinde hamile karşı ileri sürebilmesinin mümkün olduğu, davalı bankanın davacının zararına hareket ettiğini ispat edemediği, davalı bankanın dava konusu çekten dolayı yetkili hamil olduğu, bedelsizlik def"inin bankaya karşı ileri sürülemeyeceği ve davacının çekler nedeni ile davalı bankaya borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine, iki adet çek bedelinin %20"si oranında (32.000,00 TL) tazminat ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, dava konusu çeklerin bankaya teminat amaçlı veya rehin cirosu ile devredildiğine ilişkin herhangi bir açıklama bulunmadığı, çeklerdeki cironun şekil itibariyle temlik cirosu niteliğinde olduğu, davalı bankanın yaptığı savunmalarda da çekin kullanılan kredilerin teminatı olarak alındığına ilişkin herhangi bir kabul ve ikrarın bulunmadığı, banka kayıtlarında yapılan incelemede çeklerin teminat olarak verildiğine dair başka bir kayıt yer almadığı gibi, çeklerin üzerlerinde yazılı temlik cirosu ile uyumlu olarak ciro edildikleri, dolayısıyla çekleri temlik cirosu ile alan bankanın meşru hamil olduğu, TTK"nun 818. maddesinin atfıyla TTK"nun 687. maddesindeki; "Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun." hükmü gereğince, temlik cirosunda keşideci, lehtar veya cirantalar arasındaki kişisel defilerin çekin yasal ve haklı hamiline karşı ileri sürülemeyeceği, davalı bankanın kötüniyetle hareket ettiğini ispat edemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 2017/908 esas ve 2017/1779 karar ve 13.12.2017 tarihli hükmün ONANMASINA, dosyanın Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.