20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/3683 Karar No: 2013/8377 Karar Tarihi: 24.09.2013
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/3683 Esas 2013/8377 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2013/3683 E. , 2013/8377 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında... Köyü, 102 ada 40, 41 ve 42 parsel sayılı sırasıyla 757,04 m², 757,04 m² ve 757,04 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden arsa niteliğiyle ayrı ayrı davacı ve davalı gerçek kişiler adına tespit edilmişlerdir. Davacı, kadastro çalışmaları sırasında babalarından kalan ve aralarında rızaî taksim yaptıkları çekişmeli taşınmazların kadastroca yanlış bölünmesi sonucu karıştırıldığını iddia ederek yeniden aralarındaki taksime göre tespit edilmelerini istemiştir. Orman Yönetimi, ara kararla davaya dahil edilmiştir. Mahkemece, davanın reddi ile taşınmazların öncesinin orman olduğu gerekçesiyle tespitlerinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/10/2012 gün 2012/3973 E. - 11126 K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle "Gerek Hazine, gerekse Orman Yönetimi tespite itiraz etmedikleri gibi, açılan davaya yöntemine uygun katılımları da yoktur. Mahkemenin ara kararı ile davaya dahil edilmesi Orman Yönetimine taraf sıfatını kazandırmaz. Hazine ve Orman Yönetiminin yargılama sırasında Kadastro Kanununun 26/D maddesi hükmü uyarınca davaya aslî müdahil sıfatıyla katılmaları halinde sunacakları deliller yönünde uygulama ve araştırma yapılmalıdır. Hal böyle olunca; uyuşmazlığın, davanın tarafları ile iddia ve savunmaları ve gösterdikleri delillerle sınırlı olarak çözümlenmesi gerekirken, değerlendirmede yanılgıya düşülerek dava reddedildiği halde, 102 ada 40, 41 ve 42 nolu taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş olması doğru değildir. " denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabülüne; bilirkişi ek rapor krokikisinde (A) harfi ile gösterilen bölümlerin 102 ada 40 parsel nolu taşınmazın çap ve pafta yüzölçüm sınırları kabul edilerek bahçe vasfı ile davalı ... adına, bilirkişi ek rapor krokisinde (B), (D) ve (G) harfleri ile gösterilen bölümlerinin 102 ada 41 parsel nolu taşınmazın çap ve pafta yüzölçüm sınırları kabul edilerek, tek katlı kargir ev ve bahçe vasfıyla davacı ... adına ve bilirkişi ek rapor krokisinde (C), (E) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümlerinin 102 ada 42 parsel nolu taşınmazın çap ve pafta yüzölçüm sınırları kabul edilerek bahçe vasfı ile davalı ... Dingil adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm dahili davalı ... Yönetimi tarafından yaylaların Hazineye ait olduğu gerekçesi ile temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 27.03.1996 tarihinde altı aylık ilân sonucu kesinleşen orman tahdidi ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
Mahkemenin ara kararı ile davaya dahil edilmesi Orman Yönetimine taraf sıfatını kazandırmayacağından ve Orman Yönetiminin yargılama sırasında Kadastro Kanununun 26/D maddesi hükmü uyarınca davaya aslî müdahil sıfatıyla katılımı da olmadığından davada taraf sıfatı bulunmayan Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/09/2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.