Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3487
Karar No: 2022/13910
Karar Tarihi: 10.10.2022

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2022/3487 Esas 2022/13910 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2022/3487 E.  ,  2022/13910 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    5271 sayılı CMK.nın "Basit yargılama usulü" başlıklı 251. maddesinde; "1. Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir;
    Yine geçici 5. maddesinde yer alan, "(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla; ...c) 250. maddede düzenlenen seri muhakeme usulü ile 251. ve 252. maddelerde düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümler, 01.01.2020 tarihinden itibaren uygulanır, d) 01.01.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" şeklindeki düzenlemelere yer verilmiştir.
    Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 sayılı Kararı ile geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş,...” ibaresinin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
    Aynı şekilde Anayasa Mahkemesinin 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 14.01.2021 tarihli, 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı iptal Kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin de iptaline karar verilmiştir.
    İncelenen dosyada; sanık hakkında, Geyve Asliye Ceza Mahkemesinin 03.07.2015 tarihli ve 2014/751 Esas, 2015/658 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 292/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verildiği, sanığın temyiz talebi üzerine Dairemizce yapılan inceleme neticesinde özetle, ''Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün "hükme bağlanmış dosyalarda" uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki "hükme bağlanmış" ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,'' şeklindeki gerekçeyle kararın bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde, Geyve Asliye Ceza Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli, 2021/284 Esas ve 2021/412 sayılı Kararıyla, basit yargılama usulünün hakimin takdirinde olması, basit yargılama usulünün sanık lehine kazanılmış hak oluşturmayacağı, evreden dönülmezlik ilkesi, gelinen aşama itibarıyla basit yargılama usulünün uygulanmasının Kanunun getiriliş amacına uygun düşmeyeceği şeklindeki gerekçelerle, sanık hakkında basit yargılama usulü uygulanmaksızın aynı cezanın tayin olunduğu, söz konusu kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonucunda özetle, ''7188 sayılı Yasanın 24. maddesi ile değiştirilen 5271 sayılı CMK.nın 251. maddesinin değişiklik gerekçesinde yer alan ... ifadeler karşısında, değişiklik gerekçesinde belirtilen veya benzeri gerekçelerle basit yargılama usulü uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir karar verilmesi gerekirken, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı, dosya kapsamına ve Dairemizin bozma kararı içeriğine uygun düşmeyecek gerekçe ile basit yargılama usulünün uygulanmamasına karar verilerek yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,'' şeklindeki gerekçe ile kararın ikinci kez bozulduğu, Dairemizin 09.12.2021 tarihli bozma kararı sonrası ilk derece mahkemesince yapılan 14.02.2022 tarihli tensip duruşmasında gösterilen gerekçelerle, sanık hakkında basit yargılama usulü uygulanmaksızın yazılı şekilde mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.
    7188 sayılı Kanunun 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01.01.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 14.01.2021 tarihli, 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı iptal Kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin de iptaline karar verilmiştir.
    Yukarıda belirtilen iptal kararı karşısında 2709 sayılı T.C. Anayasasının 153/6. maddesinde yer alan "Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar." hükmü de dikkate alındığında, 7188 sayılı Yasa'nın 24. maddesi ile değiştirilen 5271 sayılı CMK.nın 251. maddesinin değişiklik gerekçesinde (gerekçenin 23. maddesinde); "...Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra dosya kapsamı itibariyle yargılamaya konu olayların karmaşık olup olmaması, çözümünde hukuki olgusal herhangi bir sorunla karşılaşılıp karşılaşılmaması, tanık dinlemenin, keşif yapmanın ya da bilirkişi raporu almanın zorunlu olup olmaması gibi hususlar değerlendirilerek, basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı takdir edilecektir." hükmü karşısında değişiklik gerekçesinde belirtilen veya benzeri gerekçelerle basit yargılama usulü uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir karar verilmesi gerekir. Buna göre, basit yargılama usulünün uygulanmasına dair mahkemesince gösterilen "usul ekonomisi", "evreden dönülmezlik", ''makul süre içerisinde yargılama", ''Kanunun getiriliş amacına aykırılık'' gibi gerekçeler Anayasa Mahkemesi karanının iptal gerekçesinin özünü oluşturan kanunilik ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
    Kanunilik ilkesi, Anayasa'nın 38. maddesinin birinci fıkrasında, "Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez." denilerek suçun kanuniliği; aynı maddenin üçüncü fıkrasında, "Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur." denilerek cezanın kanunilik ilkesi güvence altına alınmıştır. Anayasa Mahkemesinin iptal kararında da belirtildiği üzere, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren kanunun aynı fiili suç olmaktan çıkarması veya aynı suç için daha hafif bir ceza öngördüğü durumlarda, kanunilik ilkesinin bir alt ilkesi olan lehe kanunun uygulanması ilkesi gündeme gelecektir. Buna göre, sonraki kanunun fiili suç olmaktan çıkarması veya daha hafif bir ceza öngörmesi durumunda lehe kanundan söz edilir ve ceza yargılamasında lehe kanunun uygulanması kanunilik ilkesi kapsamında bir zorunluluktur. Bu ilke, şartları varsa ve hakim takdirini yasal gerekçelerle bu yönde kullandığı durumlarda yeni yasal düzenlemenin mutlaka sanığın lehine uygulanmasını zorunlu kılar. Ancak hakim yasal ve yeterli gerekçelerle basit yargılama usulünün uygulanmamasının daha isabetli olacağına karar verirse, bunun doğal ve hukuki sonucu olarak 5271 sayılı CMK.nın 251/3. maddesindeki 1/4 oranındaki ceza indirimini de uygulamayacaktır.
    Yukarıda belirtilen hususlar karşısında, 5271 sayılı CMK.nın 251/3. maddesinde "Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "Kanunsuz ceza olmaz." başlıklı 7. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Suç ve cezalara ilişkin
    esaslar" başlıklı 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK.nın 7. ve 5271 sayılı CMK.nın 251. maddeleri uyarınca dosyanın "Basit Yargılama Usulü" yönünden hukuka uygun gerekçelerle değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi