Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/135
Karar No: 2018/2170
Karar Tarihi: 28.05.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/135 Esas 2018/2170 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2018/135 E.  ,  2018/2170 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki asıl ve birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır. Davacı iş sahibi, davalılar ise yüklenici ve yükleniciye mal satandır.
    Davacı iş sahibi vekili; müvekkiline ait bulunan evin dış kaplaması da dahil olmak üzere döşenmesi ve malzemelerinin temini konusunda davalılarla anlaştıklarını, müvekkilinin 4.000,00 TL nakit ödeme yaptığını ve 42.000,00 TL bedelli 8 adet senet düzenleyip verdiğini, bu 8 senetten 2 senedin ödendiğini ancak işlerin ancak 1/5"ten az kısmının yapıldığını çoğunun yapılmadığını, işleri bir başka ustaya yaptırıldığını, müvekkilinin davalıya verdiği 6 adet bedelsiz olan 27.000,00 TL bedelli 18.06.2010 keşide tarihli, 15.07.2011 vade tarihli 6.000,00 TL bedelli, 15.08.2011 vade tarihli 6.000,00 TL bedelli, 15.09.2011 vade tarihli 6.000,00 TL bedelli, 15.10.2011 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli, 15.11.2011 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli bonoların ... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2012/406 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu belirterek borçlu olmadığının tespitini ve davalının %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı yüklenici ... vekili; davacı ile hiçbir alışverişinin bulunmadığını, kendisine husumet düşmediğini ve davanın ... aleyhine açılması gerektiğini savunmuştur.
    Birleşen davada davalı ... vekili; müvekkilinin davacıya ödediği bedel karşılığı imalât yaptığını ve malzeme temini konusunda bir yükümlülüğünün bulunmadığını, senetlerde cirosunun bulunmadığını ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 17.06.2014 tarih,2013/5907 Esas, 2014/4165 Karar sayılı ilâmı ile karar bozulmuş ve mahkemece yeniden yapılan yargılamanın 19.11.2014 tarihli celsesinde bozmaya uyma kararı verilmiş ve yeniden yapılan yargılama sonucu 13.09.2017 tarih, 2014/1444 Esas, 2017/649 Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiş verilen karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Dava konusu edilen bono fotokopileri incelendiğinde, keşidecisinin davacı, lehdarının asıl davada davalı ... olduğu, birleşen davada davalı ..."ün senette imzasının bulunmadığı, yasal unsurları içerdiği ve kambiyo senedi niteliğinde olduğu tartışmasızdır. Bono, belli bir borç ikrarını içeren kambiyo senedi olup, bononun belli bir sebeple düzenlendiğini ve düzenlenme sebebinin gerçekleşmediğini veya bonoda yazılı borcun ödendiğini yasal delillerle ispat etme külfeti keşideci olan davacıdadır. Dava konusu edilen bonolarda “nakten” kaydı bulunmaktadır. Tabidir ki bu kaydı değiştiren taraf ispat külfetini üzerine almış olacaktır. Davacı keşideci bu bonoları asıl davanın davalısı ..."e teminat amaçlı verdiğini,davalı ... ise bonoyu diğer davalı ..."den alacağı karşılığı aldığını,birleşen davada davalı ... ise bu bonolarla herhangi bir ilgisinin olmadığını savunmaktadır. Bu iddia ve savunmalar kapsamında değerlendirme yapıldığında; senetteki edinme sebebini tadil eden davacı keşidecidir. İspat külfeti bu nedenle davacı keşidecidedir. Hükmünü uyulan bozma ilâmımızda da belirtildiği üzere kesin delil ile ispat zorunluluğu bulunmasına rağmen bu ispat, davacı keşideci tarafından yerini getirilememiş, yemin teklif etmeyeceği de anlaşılmakla yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 158,80 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosya davacısından alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.05.2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    - K A R Ş I O Y -

    12.04.1933 gün 30/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"na göre, borç ikrarını içeren senet aleyhine delil ikamesi mümkün olup ikrarda borcun sebebi belli ise sebebin
    gerçekleşmediğini, eğer borcun sebebi belirlenmemiş ise önce bu senedin muayyen bir sebebi olduğunu, sonra da bu sebebin gerçekleşmediğini ispatlayabilir. Bu iddiasını yazılı delille kanıtlayamayan senet borçlusunun karşı tarafa bir yemin teklif etmeye hakkı vardır.
    6762 sayılı TTK"nın 690. maddesinin yollaması ile TTK 592 ve 599. maddeler bonolar hakkında da uygulanır. 592. maddenin sonucu olarak tarafların anlaşmaları sonucu bononun lehdar hanesi açık bırakılarak bir başkasına tevdii mümkün olup, bu durum, senedin kambiyo senedi olma vasfını etkilemez. 599. maddede ise hâmil, poliçeyi iktisabederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş değil ise şahsi def"ilerin müracaatta bulunan hâmile karşı ileri sürülemeyeceği düzenlenmiştir.
    Lehtar hanesi boş bırakılan bonoya sonradan ismi yazılan kişi, lehtar haline geleceğinden TTK"nın 599"uncu maddesi gereğince borçlunun şahsi defilerine muhatap olabilecektir (Örnek:Yargıtay 11. HD. 28.1.1987 Tarih 1986/6799 Esas 1987/319 Karar) Çünkü bu kişi, ciro yoluyla devralan hamil yani üçüncü kişi sayılamayacağından TTK 599. maddedeki iyiniyet karinesinden yararlanamaz. Bu nedenle şahsi def"ilerin ve bu kapsamda senedin bedelsizliğinin bu kişiye karşı da ileri sürülmesi ve yazılı veya diğer kesin delillerle ispatlanması mümkündür.
    "Yerleşik Yargıtay İnançlarında ve öğretide de kabul edildiği gibi, bonolara özgü seçimlik unsurlardan biri de, temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik "bedel kaydı"dır. Yinelemek gerekirse "bedel kaydı" kambiyo senedinin ihtiyari kayıtlarındandır. Bu kayıt keşidecinin (borçlunun), senedin lehdarından (alacaklıdan) karşı edayı aldığını ispata yarar. Aslında Kambiyo senetleri hukuku yönünden bu kayıtların bir anlamı ve önemi yoktur. Çünkü, kambiyo senedinin düzenlenmesiyle, mücerret bir borç ilişkisi yaratılmaktadır. Bu nedenle de karşı edimin elde edilip edilmediğinin önemi de bulunmamaktadır. Temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması, şeklinde ortaya çıkan bedel kaydının varlığı ya da yokluğu senedin bono niteliğini etkilemez. Bedel kayıtları daha çok keşideci ile lehdar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem taşır. Kişisel defi nedenlerinin varlığının kanıtlanmasını kolaylaştırır." (Örnek: HGK. 17.12.2013 T. 2003/19-781 E. 2003/768 K.). Yine, HGK"nın 04.12.2013 gün 2013/19-89 Esas, 2013/1645 sayılı kararda bonoda şekil şartları TTK"nın 688. maddesinde sayılmıştır. Bunlar; "Bono" ya da "Emre Muharrer Senet" ibaresi, kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi, vade, ödeme yeri, lehtar, keşide yeri ve tarihi, keşidecinin imzasıdır. Zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde, senedin bono niteliği kaybolur. Bunlardan vade ve ödeme yeri esaslı şekil şartlarından değildir. Sayılan zorunlu şekil şartlarının yanında seçimlik şartlar da vardır. Bonoya isteğe bağlı olarak, faiz, bedelin nakden ya da malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir.
    Bonoda kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir. Ancak, bir defa bir mal alışverişine dayandığı "malen" kaydıyla ya da bir alacak borç ilişkisine dayandığı "nakten" kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulmak gerekir. Bu kayıtların aksinin savunulması senedin ta"lili (nedene, illete bağlanması) anlamına gelir ki, böyle bir durumda ispat yükü yer değiştirir. Senedi ta"lil eden, savını kanıtlamak yükümlülüğü altına girer. Senette borçun nedeni "mal" ya da "nakit" olarak belirtilmişse, tarafların yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır. Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, lehine olan senet karinesi çürümüş sayılacak, bunun sonucu olarak da, iddiası paralelinde ispat yükünü de üstlenecektir. Buna senedin ta"lili denmektedir. Bu anlamda ta"lil senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir.
    Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davaya konu senetlerde nakden kaydı bulunmaktadır. Davacı senetlerin eser sözleşmesi nedeniyle verildiğini ancak edimlerin gereği gibi yerine getirilmediğini belirterek bedelsizlik iddiasında bulunmuştur. Davacı bedelsizlik iddiasını temel ilişkiye dayalı olarak senetleri verdiği kişiye karşı ileri sürebileceği gibi, sonradan senetlere lehtar olarak ismi yazılan üçüncü kişiye karşı da ileri sürebilir. Ancak bu iddiasını yazılı veya diğer kesin delillerle ispat yükü altındadır.
    Lehtar ... davacıyla akdî ilişkisi bulunmadığını senetleri alacağına karşılık birleşen dosya davalısı ..."den aldığını beyan etmiştir. Davalı ... eser sözleşmesi ilişkisini kabul etmediği gibi senetlerle ilişkisi olmadığını iddia etmiş ise de beyanlarının kapsamından ortaya çıkan ikrar nedeniyle davacı ile arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ispatlanmıştır. Bu senetlerle ilgisi olmadığını iddia eden davalı ..., senetlerin başka bir hukuki ilişki nedeniyle kendisine verildiğini ispatlamadığı gibi ileri de sürmemiştir. Bu durumda senetlerin eser sözleşmesi nedeniyle lehtar hanesi boş olarak davalı ..."a verildiği, lehtar hanesinin daha sonra ... olarak doldurulduğu ispatlanmıştır. Senetlerde nakden kaydı var ise de bunun doğru olmadığı davalı ..."ın beyanlarından anlaşılmaktadır.
    Kambiyo senetlerinde lehtar ..., keşideci ise ... olup, davalı ..."in sattığı mal karşılığı bonoyu aldığı anlaşılmakta olup esasında mahkemenin ilk kararında da bu husus vurgulanmış olup bu durumda senetteki naktin kaydının aksinin davalı tarafından kanıtlanması zorunludur. Bu kaydın aksinin savunulması senedin ta"lili (nedene, illete bağlanması) anlamına gelir ki, ispat yükü yer değiştirir. Az yukarıda değinilen düzenlemeler HGK"nin bu yöndeki emsal kararı gözetildiğinde artık ispat külfeti davalı ..."e geçtiğinden mahkemece davanın reddinin doğru olmaması nedeniyle kararın bozulması gerektiğini düşündüğümüzden sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılamıyoruz.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi