Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26.maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2.maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin CMUK"nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 2-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 116/1, 119/1-c ve 31/3. maddelerinin gerektiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasa"nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde belirtilen 7 yıl 12 aylık dava zamanaşımının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 23/03/2010 tarihi itibariyle durduğu ve suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmiş olması karşısında, denetim süresi içerisindeki suçun işlendiği 10/02/2011 günü yeniden işlemeye başladığı nazara alındığında, dava zamanaşımının 31/01/2009 olan suç tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 02/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.