3. Hukuk Dairesi 2019/4973 E. , 2020/1778 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... Reklam Ajans ve Tanıtım Hizm.Ltd.Şti. ile davalı ... aralarındaki menfi tespit davasına dair Küçükçekmece 2.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 09/06/2016 tarihli ve 2014/780 E.-2016/669 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 03/07/2019 tarihli ve 2017/9527 E.-2019/6092 K. sayılı ilama karşı taraflarca kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; dava konusu taşınmazda 20/08/2009 başlangıç tarihli ve aylık 3.250,00 TL bedelli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davalının ise yeni malik olduğunu, davalı tarafça yapılan tek taraflı kira artışını kabul etmediklerini, aleyhine Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünün 2011/6325 esas sayıl icra dosyası ile başlatılan takibe kısmi itirazda bulunarak, 2011 yılı Ağustos ve Eylül ayları kira bedeli farkı olmak üzere toplam 573,80 TL asıl alacak ve 207,27 TL ücreti vekalet ve harçlar olmak üzere toplam 781,07 TL borcun kabul edildiğini ve kısmi ödeme yapıldığını, işbu takip dosyasına dayanılarak davalı tarafça açılan tahliye davasının reddedildiğini ancak temyiz sonucu red kararının Yargıtayca bozulduğunu, bunun üzerine Küçükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 01/04/2014 tarihli 2014/120 Esas-2014/282 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile itirazın 36.930,00 TL alacak için kaldırılmasına ve %20 icra inkar tazminatı ile kiralananın tahliyesine karar verildiğini, anılan karar nedeniyle iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünün 2011/6325 esas sayılı dosya ile borçlu olmadığını tespiti ile %20 kötü niyet tazminatını ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; kiralananı 22/06/2011 tarihinde eski malikten devraldığını akabinde davacı kiracıya ihtarname göndererek kira sözleşmesinin taraflar arasında 3.500,00 TL bedelle devam edeceği, yeni kira dönemi olan 20/08/2011 tarihi itibariyle de kira bedelinin 3.800,00 TL olacağının bildirildiğini, Küçükçekmece 4. İcra müdürlüğünün 2011/6325 sayılı dosyası ile başlatılan haciz ve tahliye talepli icra takibine yapılan itiraz sonrası Küçükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/120 Esas sayılı dosyası ile verilen kararın kesinleştiğini, kesin hüküm itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile icra takibi sırasında ve icra takibinden sonra 45.405,00 TL ödeme yaptığı anlaşıldığından, davacı tarafın söz konusu icra takip dosyasında belirtilen dönemler ve aylar yönünden borçlu olmadığının tespitine, Küçükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 01/04/2014 tarih ve 2014/120 E - 2014/282 Karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınan 7.386,00 TL tutarındaki icra inkar tazminatı yönünden; mahkeme kararı ile davacı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edildiği, söz konusu icra takibinden sonra borcun ödendiği ve takibe haksız olarak itiraz etmesi üzerine karar verildiği anlaşıldığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2017/9527 esas 2019/6092 karar sayılı 03/07/2019 tarihli ilamıyla onanmasına karar verilmiş, işbu ilama karşı taraflarca süresi içinde kararın düzeltilmesi talep edilmiş olmakla yeniden yapılan incelemede;
1-)Davalının karar düzeltme talebinin incelenmesinde; davacının 20.08.2009 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğu taşınmazın, davalı tarafından 22.07.2011 tarihli hisse devir sözleşmesi ile satın alındığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı tarafça 28.09.2011 tarihinde, Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün 2011/6325 esas sayılı takip dosyası ile aylık 3.500,00 TL üzerinden 2011 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları bakiye kira alacağı ile Eylül ayı kira bedeli ve kira sözleşmesinin özel şartlar yedinci maddesi gereğince dönem sonuna kadar işleyecek kira bedelleri olmak üzere toplam 43.430,00 TL asıl alacağın faiziyle birlikte tahsili amacıyla takip başlatılmış, davacı kiracı tarafça aylık kira bedelinin 3.250,00 TL olduğu iddia edilerek 2011 yılı Ağustos ve Eylül ayları kira farkı olarak aylık 286,90 TL üzerinden toplam 573,80 TL borç kabul edilmek suretiyle bakiye kısma itiraz edilerek 21.10.2011 tarihinde icra dosyasına toplam 782,00 TL ödeme yapılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)"nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72/ I. maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Madde hükmünden anlaşılacağı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispatı için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespitini isteyebilir. Borçlu, bu şekilde açtığı davayı kazanırsa, hakkındaki borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Zira borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde artık hukuki bir yararı yoktur. (..., ..., ..., ..., İcra ve İflas Hukuku, s.156-164)
Somut uyuşmazlıkta, dosya içerisinde mevcut ödeme belgelerinden anlaşılacağı üzere, davacı tarafça takip tarihinden sonraki dönem içerisinde 07.10.2011 tarihinde Eylül ayı kira bedeli açıklamalı 3.250,00 TL, 20.11.2011 tarihinde 3.536,90 TL ve devamında muhtelif tarihlerde 3.536,90 TL üzerinden ödemeler yapılmak suretiyle 01.08.2012 tarihine kadar toplam 38.619,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar Mahkemece davacı tarafça davalı alacaklı adına takip tarihi olan 28.09.2011 tarihinden önce ve sonra yapılan tüm ödemeler dikkate alınmak suretiyle toplam 45.505,00 TL ödeme yapıldığı saptanarak davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ise de; iş bu karar davacının ilgili icra dosyası nedeniyle takip tarihinden sonra yapılan ödemeler açısından infazda tereddüt yaratacak niteliktedir.
Mahkemece bu husus gözetilerek davacının takip tarihi itibariyle ödemekle yükümlü olduğu kira bedeli miktarı bulunup bulunmadığının araştırılarak, davacı- borçlu tarafından takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin ödeme tarihine kadar işleyecek faiz, icra takip gideri ve vekalet ücretinin gerekirse bilirkişi marifetiyle hesap ettirilerek icra müdürlüğünce yapılacak olan hesapta dikkate alınması yönünde karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile takip tarihinden sonra yapılan kısmi ödemelerin davalının talep ettiği alacağından düşülmek suretiyle, yazılı şekilde hüküm tesisi ve bunun sonucu olarak hatalı harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile onama ilamının kaldırılarak hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-) Bozma nedenine göre davacının karar düzeltme isteminin incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte yazılı gerekçeler ile davalının karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 03/07/2019 günlü ve 2017/9527 Esas 2019/6092 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın karar düzeltme istemlerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 27/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.