9. Hukuk Dairesi 2014/23263 E. , 2015/34536 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalılardan ..... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının, davalılardan ... bünyesindeki ...nde faaliyet gösteren .... işyerinde 01/01/2008 - 31/12/2011 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, bilgisi ve haberi olmadan diğer davalı alt işverenlerin işçisi olarak gösterildiğini ve hiçbir bildirimde bulunulmadan işten çıkarıldığını, işçilik haklarının da ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, genel tatil ve ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı .... vekili ; şirkete ait Organize Sanayi Bölgesinde bulunan işyerlerinin güvenliğinin sözleşme ile başka şirketlere yaptırıldığını, davacının bu şirketler nezdinde çalıştığını, kendileri ile ilgisinin olmadığını, ayrıca davacının istifa ile işten ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili ; davacının 12/01/2008 tarihinde yapmış olduğu hizmet sözleşmesi ile şoför olarak işe başladığını, 31/08/2008 tarihinde istifa dilekçesi vererek işyerinden istifa ettiğini, bu tarihten sonraki çalışmalarının işyeri ile ilgisi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı .... cevap vermemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma ve genel tatil çalışma ücretlerinin tahsiline, işçinin haklı feshi gerekçesiyle ihbar tazminatı isteminin reddine ve ücret alacağı istemi atiye bırakıldığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı ile davalılardan ... temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ile davalılardan ..."nun aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
Halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14/2 maddesi hükmü, 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde belirtilen işyeri devrini de içine alan daha geniş bir düzenleme olarak değerlendirilebilir. Gerçekten maddede işyerlerinin devir veya intikalinden söz edildikten sonra “…yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli…” denilmek suretiyle uygulama alanı 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesine göre daha geniş biçimde çizilmiştir.
İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir.
1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
Devir hükümlerine göre ise; feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır.
Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır.
Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz. Daha sonra gerçekleşen fesihten dolayı ise asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona ermesinin ardından işyerinden ayrılan alt işveren ile daha sonra aynı işi alan alt işveren arasında hukukî veya fiilî bir bağlantı olsun ya da olmasın, kıdem tazminatı açısından önceki işverenin devir tarihindeki ücret ve kendi dönemi ile sınırlı sorumluluğu, ihbar tazminatı ve yıllık izin dışında iki yılla sınırlı olmak üzere o dönemde gerçekleşen işçilik alacaklarından sorumluluğu, son alt işveren ise tüm dönemden ve fesih haksız ise kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin ile hem devredilen hem de kendi döneminde gerçekleşen işçilik alacaklarından sorumluluğu kabul edilmelidir.
Dosya içindeki sözleşme örneği ile taraf beyanları ve tanık anlatımlarından, davalılardan .... nin diğer davalıya ait işyerinde güvenlik işini yürüttüğü anlaşılmaktadır. Davacı önce 12.01.2008-30.08.2008 tarihleri arasında alt işveren davalı ..., 01.09.2008-31.12.2011 tarihleri arası ise davalı alt işveren Körfez şirket işçisi olarak, diğer davalı asıl işveren işyerinde çalışmıştır. Bu nedenle işçilik alacaklarından davalıların birlikte sorumlu olacakları açıktır. Ancaki ilk alt işveren .... alt işverenlerin değiştiği devir tarihine göre 30.08.2008 tarihindeki ücret ve süre üzerinden kıdem tazminatı dışında sorumluluğu bulunmamaktadır. Adı geçen davalının fazla mesai ve tatil alacaklarından devir tarihinden itibaren iki yıl geçmesi, ihbar tazminatı ile izin alacağından ise son alt işverenin sorumlu olması nedeni ile sorumlu tutulmaması gerekir. Mahkemece alt işverenler arasında devir hususu gözden kaçırılarak, devreden davalının tüm işçilik alacaklarından müştereken sorumlu tutulması hatalıdır.
3-Hüküm altına alınan miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 07/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.