17. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/19392 Karar No: 2015/4135
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/19392 Esas 2015/4135 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2013/19392 E. , 2015/4135 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili dilekçesinde; 16.03.2012 tarihinde davalının sürücü olduğu ... plakalı aracın yaya olan müvekkillerinin annesi ...’ya çarparak ölümüne neden olduğunu, müvekkillerinin desteklerini yitirdiklerini, belirterek her bir müvekkili için 5.000,00-TL’den toplam 25.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; ceza dosyasındaki kararın henüz kesinleşmediğini, kusuru kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile; davacıların her biri için 2.000,00-TL"den toplam 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16.03.2012"den itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alının davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Borçlar Kanunu"nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve kusur oranları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 11.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.