15. Hukuk Dairesi 2017/1848 E. , 2018/2168 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Mahkemece Dairemizin bozma ilâmına uyulmak sureti ile verilen davanın kabulüne dair karar davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davalının yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili, müvekkili taşeronun davalı yüklenici ... ile 1991 yılından bu yana inşaatlarda taşeronluk ilişkisi kurduklarını, davalı ..."ın yüklenicisi olduğu, ... İlçesinde bulunan 21377 parselde kayıtlı arsa üzerinde 20 adet villa inşaatında bir takım imalatların kendisi tarafından yapıldığını, ancak davalının alacağını ödemediğini ileri sürerek iş bedelinden kaynaklanan alacağından şimdilik 50.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini ve bozma ilamından sonra da yapılan yargılama sırasında verilen 28.07.2016 tarihli dilekçe ile dava değeri 62.611,73 TL artırılarak bu bedeli talep etmiştir.
Davalı vekili ise, müvekkilinin yüklenici olduğunu, davacının ise ..."lı işçi olduğunu, aralarında eser sözleşmesi ilişkisi değil, işçi-işveren ilişkisi bulunduğunu, bu sebeplerle de hiçbir alacağının bulunmadığını, kaldı ki alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Dairemiz bozma ilâmı ile taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmış, davacının aynı alacakla ilgili başlatmış olduğu ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2010/347 sayılı takip dosyasında davacı vekilinin feragat beyanı üzerinde durulması gerektiği belirtilmiştir. Eser sözleşmeleri, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmelerdir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 366. maddesine göre eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir. Dairemizin bu konudaki yerleşmiş içtihatları ve doktrinde kabul edildiği üzere bundan anlaşılması gereken, işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayicine göre bedelin belirlenmesidir. Bu sebeple mahkemece taşınmazdaki 20 adet villanın kalorifer tesisatı işçiliği , temizsu tesisatı işçiliği, pissu tesisatı işçiliği , 250 m atıksı kanalı tesisat işçiliği, 9 adet rögar montajı, site girişinde villalara temiz su çekilmesi ve sayaç montajları çatış terası ahşap işçiliği, tüm elektirik
şleri işçilik bedelinin dava tarihi olan 18.01.2012 tarihi itibariyle toplam 112.611,73 TL olduğu yönünde tanzim edilen bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın 111.611,73 TL üzerinden kabulüne hükmedilmesi hatalı olmuştur.
... l. İcra Müdürülüğü"nün 2010/347 Esas sayılı dosyasında alacaklısı ... borçlusu ... olan 14.880,00 TL bedelli bonoya dayanılarak başlatılan takipte alacaklı vekili Avukat .. ."nun 13.06.2012 tarihli dilekçesinde; "Borçluya ait alacağımızdan feragat ediyor, gerekli harçların alınmasını ve dosya üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep ediyorum" şeklinde imzalı dilekçesi ile alacaktan feragat ettiği anlaşılmaktadır. İİK"nın 8/son maddesi gereğince anılan belge aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup aksi de yasal delillerle kanıtlanmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin feragatinin alacağın özünden vazgeçmek anlamına gelmeyeceği gerekçesi ile mahsup edilmemesi hatalı olmuş bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan; bozmadan sonra çıkan 06.05.2016 tarih, 2015/1 Esas, 2015/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı"na göre halen yürürlükte olan bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih, 1944/10 Esas, 1948/3 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı"nın değiştirilmesine gerek bulunmadığına karar verildiğinden, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağının kabul edilmesi ve buna göre ıslahla artırılan miktara yönelik talebin geçerli bir ıslah bulunmadığı için usulden reddine karar verilmesi gerekir iken aksine düşüncelerle bozmadan sonraki ıslahın nazara alınarak esas hakkında hüküm kurulması da doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş taşınmazdaki 20 adet villanın kalorifer tesisatı işçiliği, temiz su tesisatı işçiliği, pis su tesisatı işçiliği, 250 m atık su kanalı tesisat işçiliği, 9 adet rögar montajı, site girişinde villalara temiz su çekilmesi ve sayaç montajları işçiliği,çatı terası ahşap işçiliği, tüm elektrik işleri işçilik bedelinin işin yapıldığı 2007 yılı mahalli piyasa rayiçleri itibariyle toplam 76.535,11 TL olduğu davacı vekilince sunulan 13.06.2012 tarihli dilekçe ile 14.480,00 TL tutarındaki bonodan kaynaklı alacaktan feragat ettiği nazara alınarak anılan bedelin mahsubu ile 62.055,11TL den taleple bağlı kalınarak 50,000,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar vermek, ıslahla artırılan miktara yönelik talebin geçerli bir ıslah bulunmadığı için usulden reddine karar vermekten ibarettir.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.