19. Ceza Dairesi Esas No: 2021/1625 Karar No: 2021/4238 Karar Tarihi: 13.04.2021
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2021/1625 Esas 2021/4238 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz sonucunda Yargıtay, mahkeme kararının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak şekilde olması gerektiği, tutarlılık denetimini yapmak için kararın dayandığı tüm verilerin ve mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin hüküm gerekçesine yansıtılması gerektiği ve hüküm kurarken cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, sanığın hukuki durumunun uzlaştırma işlemi uygulanarak tekrar değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozulmuş ve dosya yeniden görülmek üzere mahkemeye gönderilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: Anayasa'nın 141, CMK'nun 34 ve 230. maddeleri, TCK'nın 106, 2 ve 7. maddeleri, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2021/1625 E. , 2021/4238 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Anayasanın 141, CMK’nun 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz hüküm kurulması, Kabule göre de; Hükmün açıklanmasına neden olan suçun, TCK"nın 106. maddesi uyarınca hükmolunan tehdit suçu olması, 02/12/2016 tarihli ResmiGazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığa isnat edilen tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alınmış olması nedeniyle TCK"nın 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, tehdit suçu yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. Maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.