Taraflar arasındaki davadan dolayı Marmara Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 11.5.2010 gün ve  2009/14 esas, 2009/43 karar sayılı  hükmün onanmasına ilişkin olan 29.11.2010 gün ve  11500-12342 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçe gösterilerek mahkemece  verilen davanın reddine ilişkin kararın Dairece, onandığı anlaşılmaktadır.
Çekişme konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, bu durumda, davanın reddine ilişkin olarak  verilen  karar doğru olduğuna göre, davacı Hazinenin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteği yerinde değildir, reddine.
Ancak, Daire onaması sonrasında 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16.maddesiyle 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesinde;"... Avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği", 17.maddesiyle de davalı tarafın sorumlu tutulmaması süreci uzatılarak "infaz edilmemiş karar  için de geçerli olduğu" hükmü öngörülmüştür.
O halde, anılan yasal düzenleme gözetilerek, yargılama giderlerinden ve 29.5.1957 tarih 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden davacının sorumlu tutulup tutulmayacağı ayrıca davalı lehine avukatlık ücreti verilip verilmeyeceği yönünden  değerlendirme yapılması gerektiği açıktır.
Anılan bu husus, karar düzeltme isteği üzerine yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacı Hazinenin karar  düzeltme isteği HUMK."nun 440.maddesi gereğince yerindedir. Kabulü ile Dairenin 29.11.2010 tarih ve 2010/11500 Esas, 2010/12342  sayılı onama kararının bu yöne hasren ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 11.5.2010 tarih ve 2009/14 Esas, 2010/43 sayılı kararının HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.