20. Hukuk Dairesi 2013/6527 E. , 2013/8354 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında ... Köyü, 101 ada 454 nolu 7924,23 m2 yüzölçümlü parsel, kullanım şerhi verilerek tarla vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazın kısmen eylemli orman vasfında bulunduğunu, 2/B madde uygulama şartlarını kaybettiğini iddia ederek, taşınmazın kısmen orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, çekişmeli 101 ada 454 nolu parselin (A) ile gösterilen bölümünün eylemli orman olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 101 ada 454 nolu parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 3763,23 m2 yüzölçümlü bölümünün orman vasfıyla Hazine adına, 101 ada 454 nolu parselin kalan bölümünün tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; davacı ... Yönetimi tarafından 101 ada 454 nolu parselin orman sayılmayan bölümüne yönelik olarak ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiş; Hazine, 23.02.2012 tarihli dilekçe ile temyiz talebinden vazgeçtiğini bildirmiş ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/04/2012 gün ve 2012/4619 - 6277 sayılı kararı ile hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “1) Hükmü temyiz eden davalı Hazinenin, 23.02.2012 havale tarihli dilekçe ile Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünün muvafakatnamesine dayanarak temyiz talebinden vazgeçtiği, bu konuda yerel mahkemece bir hüküm verilebileceği gibi, Yargıtayca karar verilebileceğine göre, davalı Hazinenin temyiz dilekçesinin temyiz talebinden vazgeçmesi nedeniyle reddi gerekmiştir.
2) Orman Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince; kural olarak, kadastro davaları, lehine tesbit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, Orman Yönetimince 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların kısmen eylemli orman vasfında bulundukları iddiasıyla açılan kullanım kadastro tesbitine itiraz davası niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde ismi geçen zilyetlerine de yöneltilmesi zorunludur. Bu durumun mahkemece re"sen gözetilmesi ve davada usûlünce taraf teşkilinin sağlanması için davacı yana olanak sağlanması gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu"na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile 101 ada 454 nolu parselin (A) ile gösterilen 3763,23 m2 yüzölçümlü kısmının kadastro tutanağının iptali ile bu kısmın Hazine adına orman vasfı ile tapuya tesbit ve tesciline, geriye kalan kısmın davalı ... ve ... kullanımında olduğu anlaşılmakla, bu husus değiştirilmek suretiyle tesbit gibi tarla vasfı ile davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından 101 ada 454 nolu parselin orman sayılmayan bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun gereğince yapılıp 30.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçe ve 101 ada 454 parselin (A) kısmı haricindeki yerlerin eylemli orman niteliğinde olmadığına göre, mahkemece, davacı ... Yönetiminin davasının kabulü ile 101 ada 454 parselin (A) harfi ile gösterilen kısmının Hazine adına orman niteliği ile tapuya tesciline, geriye kalan kısmın tesbit gibi tarla vasfı ile Hazine adına tescili yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece, taşınmazın kadastro tesbitinin iptaline karar verilmesi gerekirken “...tutanağının iptaline,” karar verilmiş olması doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “...kadastro tutanağının...” kelimeleri hükümden çıkartılarak, bunun yerine “... kadastro tesbitinin...” kelimesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.