20. Hukuk Dairesi 2013/6530 E. , 2013/8350 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında ...Köyü 165 ada 140, 142, 143 nolu sırayla 2504,27 m², 2738,84 m², 1347,93 m² yüzölçümlü parseller, kullanım şerhi verilerek tarla vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazların kısmen eylemli orman vasfında bulunduğunu, 2/B madde uygulama şartlarını kaybettiklerini iddia ederek, taşınmazların kısmen orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli 165 ada 140, 142, 143 nolu parsellerin (A), (B), (C), (D) ve (E) ile gösterilen bölümlerinin eylemli orman oldukları gerekçesiyle davanın kabulü ile 165 ada 140 nolu parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 379,64 m² yüzölçümlü ve (B) ile gösterilen 251.53 m² yüzölçümlü bölümünün, 142 nolu parselin ayrı krokide (C) ile gösterilen 557,25 m² yüzölçümlü ve (D) ile gösterilen 194,10 m2 yüzölçümlü bölümünün, 143 nolu parselin aynı krokide (E) ile gösterilen 91,84 m2 yüzölçümlü bölümünün orman vasfıyla Hazine adına tesciline, 165 ada 140, 142, 143 nolu parsellerin kalan bölümlerinin tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, davacı ... Yönetimi tarafından 165 ada 140, 142, 143 nolu parsellerin orman sayılmayan bölümlerine yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/04/2012 gün 2012/4622 - 6270 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, Orman Yönetimince 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların kısmen eylemli orman vasfında bulundukları iddiasıyla açılan kullanım kadastro tespitine itiraz davası niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde ismi geçen zilyetlerine yöneltilmesi zorunludur. Bu durumun mahkemece re"sen gözetilmesi ve davada usûlünce taraf teşkilinin sağlanması için davacı yana olanak sağlanması gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğu" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile 165 ada 140 nolu parselin (A) ile gösterilen 379,64 m2 yüzölçümlü kısmı ile (B) ile gösterilen 251,53 m2 yüzölçümlü kısmının, 142 nolu parselin (C) ile gösterilen 557,25 m2 yüzölçümlü kısmı ile (D) ile gösterilen 194,10 m2 yüzölçümlü kısmının, 143 nolu parselin (E) ile gösterilen 91,84 m2 yüzölçümlü kısımlarının kadastro tutanağının iptali ile bu kısımların Hazine adına orman vasfı ile tapuya tespit ve tesciline, geriye kalan kısımlarının tespit gibi tarla vasfı ile davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından 165 ada 140,142,143 nolu parsellerin orman sayılmayan bölümlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun gereğince yapılıp 22.08.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçe ve 165 ada 140 parselin (A) ile (B) kısmı, 142 parselin (C) ile (D) kısmı ve 143 parselin (E) kısmı haricindeki yerlerin eylemli orman niteliğinde olmadığına göre, mahkemece, davacı ... Yönetiminin davasının kabulü ile 165 ada 140 parselin (A) ve (B) ile gösterilen kısmı, 142 parselin (C) ve (D) ile gösterilen kısmı ve 143 parselin (E) ile gösterilen kısmının Hazine adına orman niteliği ile tapuya tesciline, geriye kalan kısımların tesbit gibi tarla vasfı ile Hazine adına tescili yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece, taşınmazların kadastro tesbitinin iptaline karar verilmesi gerekirken, “tutanağının iptaline” karar verilmiş olması doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “kadastro tutanağının” kelimeleri hükümden çıkartılarak, bunun yerine “ kadastro tesbitinin” kelimesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.