Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1168
Karar No: 2011/5560
Karar Tarihi: 31.10.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/1168 Esas 2011/5560 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/1168 E.  ,  2011/5560 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.03.2010 gün ve 605/207 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, dava dilekçesinde; mevkii ve sınırlarını açıkladığı 6 parça taşınmazın 25 yılı aşkın bir süreden beri vekil edeni tarafından domates, pamuk, pirinç, buğday vb. ürünleri ekmek suretiyle tasarruf ettiğini, malik sıfatıyla zilyet olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların tapulama harici bırakıldığını, içerisinde bulunan taşlar ile otların vekil edeni tarafından ayıklamak suretiyle imar ve ihya edildiğini açıklayarak dava konusu yerlerin vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... kişiliğine dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, teknik bilirkişi ...ile ... tarafından düzenlenen 2.2.2010 tarihli rapor ve krokide A1, C, D1, E1 ve F harfi ile işaretli taşınmaz bölümleri hakkında davanın kabulü ile bu yerlerin tarla niteliği ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer kasımların reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Adıyaman Kadastro Müdürlüğünün 11.1.2007 tarih ve 87 sayılı karşılık yazılarında taşınmazların bulunduğu köyün tapulama çalışmalarına 17.8.1973 tarihinde başlanıldığı ve tapulama çalışmalarının 2.5.1975 tarihinde kesinleştiği açıklanmış, dava konusu taşınmazların hangi tarihte ve ne niteliği ile tespit dışı bırakıldığı açıklanmamıştır. Bu bakımdan teknik bilirkişilerin rapor ve krokisi eklenmek suretiyle çifte tapunun önlenmesi açısından dava konusu ve kabulüne karar verilen taşınmaz bölümlerinin tapuda kayıtlı yerlerden olup olmadığının Tapu Sicil, 1973 yılında taşınmazların bulunduğu Bağdere köyünde yapılan tapulama çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz bölümlerinin ne niteliği ile tespit dışı bırakıldıklarının Kadastro Müdürlüğünden sorulması, kabulüne karar verilen taşınmaz bölümleri teknik bilirkişiler tarafından geniş bir alanda hali arazide gösterildiği gözetilerek dava konusu taşınmaz bölümleri ile komşu parselleri gösterir biçimde birleşik kadastro paftasının bu bölgeye ilişkin onaylı örneğinin Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, A1’e komşu 543, 1481, D1’e komşu 1616 ve 1639 sayılı parsellere ait kadastro tutanak ve ekleriyle, getirtilecek birleşik kadastro paftası üzerinde mahkemece yapılacak inceleme sonucu uyuşmazlık konusu yerlere yakın kadastro parsellerine ait aynı şekilde kadastro tutanakları ve ekleriyle kadastro sırasında sözü edilen ve belirlenen bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtları bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, davanın açıldığı 13.12.2006 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait (1975-1986 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları getirtilerek dosyaya eklenmesi, hava fotoğrafları ile komşu parsellere ait kayıt ve belgelerin uzman bilirkişi jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi ile teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, hava fotoğraflarını çekildikleri tarihe göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı ya da hangi nitelikte bulundukları hususlarının saptanması, komşu kayıt ve belgelerin dava konusu yeri ne gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişiye krokisi üzerinde işaret ettirilmesinin sağlanması, hava fotoğraflarının stereoskopik aletle üç boyutlu olarak incelenmesi, uzman bilirkişi ile teknik bilirkişinin gerekçeli, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık rapor alınması gerekmektedir.
    Öte yandan her ne kadar daha önce yapılan keşifte ziraatçı uzman bilirkişi dinlenmiş ise de, kabulüne karar verilen ve krokide F harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü hakkında zirai bilirkişinin herhangi bir görüşünün bulunmadığı belirlenmiştir. Bu bakımdan yeniden dinlenecek ve daha önce götürülmeyen uzman bilirkişi başka bir ziraat mühendisi aracılığıyla tüm taşınmaz bölümleri bakımından çevresi ile birlikte toprak incelemesi yapılarak dava konusu taşınmazların tarım arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı ve hangi tarihten itibaren kültür arazisi olarak kullanıldıkları hususlarında görüşünün alınması, kabulüne karar verilen krokide A, D (A1-D1 dahil) harfleriyle gösterilen taşınmazların kenarında Eğriçayı"nın geçtiği uzman bilirkişi jeoloji mühendisinin raporundan anlaşıldığından, bu çayın sürekli su taşıyan aktif çay olup olmadığı, dava konusu A1 ve D1 ile açıklanan taşınmaz bölümlerinin derenin aktif yatağında yer alıp almadıkları, kuru çay ise kar ve yağmur sularını taşıyan ve taşkınlığı önleyen bir görevinin bulunup bulunmadığı, sözü edilen taşınmaz bölümlerinin Eğriçayının taşkın sahası içinde kalıp kalmadıkları yönünde daha önce götürülmeyen başka bir jeoloji mühendisinin dinlenilmesi suretiyle açıklanan konularda Yargıtay’ın ve tarafların denetimine açık gerekçeli ve önceki raporla karşılaştırmalı rapor alınması, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca davacının belgesizden taşınmaz edinip edinmediği konusunun Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanak ve ekleri ile tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek miktar sınırlamaları yönünden değerlendirmeye alınması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici madde 3’ün yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi