8. Hukuk Dairesi 2011/629 E. , 2011/5557 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Tescil ve Esrimisil
... ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü aralarındaki tapu iptali, tescil ve ecrimisil davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 21.10.2010 gün ve 5/262 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, müvekkiline ait 250 ada 64 parselin gerçekte daha büyük olması gerekirken, parselin bir kısmından DSİ kanalı geçmesi sebebiyle yaklaşık 2000 m2 civarında bir yerin eksildiğini, kanalın 272 ada 1 parsel numarasını alarak tespit görüp kesinleştiğini, ancak DSİ’nin 5 yıldır bu alanda kamulaştırma yapmadığını, kamulaştırma yapıp bedel ödeneceği ifade edilerek müvekkilinin oyalandığını açıklayarak 272 ada 1 nolu parsel içerisinde kalan müvekkiline ait kısmın tapusunun iptaliyle müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini, geriye dönük olarak 5 yıllık 750 TL ecrimisilin kendilerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı DSİ, dava konusu 272 ada 1 numaralı parselde herhangi bir kamulaştırma yapılmadığını, ancak kamulaştırma paftasının projelendirilmesi sonucu kadastro sırasında söz konusu kanal güzergahının 272 ada 1 parsel olarak idare adına tespit görüp tescil edildiğini, kanal fiilen açılmadığından davacının kullanımına engel bir durumun söz konusu olmadığını, tazminat talebinin de yersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 272 ada 1 parselin, kadastro tutanağındaki edinme sebebine göre, kamulaştırma haritasının bulunması ve zeminde de fiilen kanal olması nedeniyle DSİ adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve şahit beyanlarına göre yaklaşık 10-15 metre genişliğindeki kanalın davacı ...’ın tarlasından geçtiği anlaşılmaktadır. Keşifte hazır bulunan harita mühendisi teknik bilirkişiler 272 ada 1 parsel içerisinde mevcut olan davacıya ait yeri krokide A harfi ile göstermiş ve miktarını 470,50 m2 olarak belirlemişlerdir. Bilirkişiler parselin doğu ve güney kısmında bulunan kanallarda bir kamulaştırma projesinin mevcut olup olmadığının DSİ’den sorulması gerektiğine işaret etmişlerdir.
Mahallinde yapılan keşifte dinlenen şahit ve bilirkişilerin beyanları harita mühendisi bilirkişi raporlarına göre; davacının 272 ada 1 numaralı parsel içerisinde kalan 470,50 m2’lik yeri, kendisine ait 250 ada 64 nolu parsel içerisinde kalan yerle birlikte önceki malik ...’dan satın aldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaz ...’a babasından intikal etmiş olup, ... tarafından da 5.5.1999 tarihinde davacıya satılmıştır. Dava konusu taşınmaz üzerinde kanal inşaatına başlanan 13.7.1996 tarihine kadar önceki zilyet ... ve babasının zilyetlik süreleri taşınmazın iktisabı için kanalın açıldığı tarihe kadar yeterli süreye ulaşmaktadır. TMK.nun 996. maddesine göre kazandırıcı zamanaşımından yararlanma hakkına sahip olan zilyet, zilyetliği kendisine devreden aynı yetkiye sahip idiyse onun zilyetlik süresini kendi süresine ekleyebilir. Başka bir deyişle; davacı önceki maliklerin zilyetlik sürelerini ekleyerek TMK.nun 713/1. maddesinin aradığı 20 yıllık süreden istifade edebilir.
Mahkemece, hükme esas alınan gerekçede davacı vekilinin duruşma aşamasında tapu iptali ve tescil isteğini yenilediği ve bunun dışında başka bir itirazının olmadığını beyan ettiği açıklanmışsa da, davacı vekilinin bu yönde bir beyanının bulunmadığı, aksine ecrimisil talebini de yenilediği duruşma zabıtlarından anlaşılmaktadır.
Dava konusu 272 ada 1 numaralı parsel üzerinde bulunan davacının zilyetliğinde bulunduğu anlaşılan 470,50 m2’lik alanda kamulaştırma yapılmamış olsa da fiilen bir kanalın geçtiği davacı vekilinin dava dilekçesindeki açıklamaları, dinlenen mahalli bilirkişi ve şahit beyanları ve harita mühendisi bilirkişilerin raporlarından anlaşılmaktadır. Bu hale göre fiilen kanal geçirmekle taşınmaz kamu malı niteliği kazanmıştır. Ne var ki, davacının önceki maliklerle zilyetlik süresi de iktisap için yeterli bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; dava konusu taşınmazın keşifte harita mühendislerince hazırlanan krokisini DSİ Bölge Müdürlüğüne göndermek, bu yerde kamulaştırma olup olmadığını, kamulaştırma yoksa hangi tarihte kanal geçirildiğini, kanalın amacını, fiilen kullanılıp kullanılmadığını sormak, kamulaştırma yapılmaksızın kanal geçirilmiş ise zilyetlik iktisap şartları davacı lehine oluştuğu ve davacı tapu iptali tescil istediğine göre bu isteğin mülkiyetin tespitini de kapsadığı düşünülerek davacının taşınmaz üzerindeki mülkiyetinin tespitine karar vermek olmalıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile eksik incelemeye dayalı usul ve yasaya aykırı hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 31.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.