10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/20831 Karar No: 2015/7666 Karar Tarihi: 22.04.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/20831 Esas 2015/7666 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/20831 E. , 2015/7666 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanun’un 79’uncu maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Eldeki davada; Mahkemece, verilen ilk kararın, Dairemizin Kararı ile yeterli araştırmanın yapılmaması nedeniyle bozulmasına karar verilmesi üzerine mahkemece bozmaya uyulmuş ise de; bozma gereğinin yerine getirildiğinden bahsedilemez. Davacının çalışması, genel tanık ifadeleri ve istisna sözleşmeleri esas alınarak kabul edilmiş ise de çalışmanın kısmi süreli olup olmadığı hususu yeterince araştırılmamıştır. Çalışmaların geçtiği iş yeri bir Kamu kuruluşuna aittir ve Kamu kuruluşlarında çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır. İşyerinde istisna akitleri ve "hafta içi 5 gün 10,00-13,30 arasında veya 13,30-17,00 arasında işe gelindiği, çalışmanın aralıksız olmadığı" yönündeki tanık anlatımları, sözleşmelerin ayda 9-10 gün kadar çalışmayı içerdiği, sözleşme ile çalışanların günün kalan zamanlarında başka işyerlerinde çalıştığı da dikkate alınarak kısmi süreli çalışma olup olmadığı her davacı yönünden irdelenerek somutlaştırılmalıdır. Bu doğrultuda, davalı Kurumdan, davacını hangi saatler arası programlara katıldığı, programlara ilişkin haftalık veya aylık çizelgelerin olup olmadığı sorulmalı, gerekirse tanıkların beyanına başvurulmalıdır. Çalışmanın kesintiye uğradığının anlaşılması halinde ise hak düşürücü süre yönünden de irdeleme yapılmalıdır. Ayrıca hükümde bilirkişi raporuna atıf yapılması ve bilirkişi raporunun kararın eki sayılması, HMK’nın 297. maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Mahkemece, bu maddî ve hukukî olgular gözardı edilerek eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalılar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan TRT Genel Müdürlüğüne iadesine, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.