(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2013/1120 E. , 2013/4926 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.10.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Kooperatif vekili, müvekkilinin davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifleri Birliğinin üyesi olduğunu, birliğe üye olan kooperatiflere tahsis edilmek üzere arsa ofisi aracılığı ile diğer davalı ... Belediye Başkanlığı adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazların üst birlik adına tahsis edildiğini, ana sözleşme gereğince tüm edimlerin yerine getirildiğini belirterek, dava konusu 4326 ada 1 ve 2 parseller ile 4356 ada 1 parselin tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı ..., kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifleri Birliği vekili, davacı kooperatifin ana sözleşmeden kaynaklanan edimlerini ihtarnamelere rağmen yerine getirmediğini, davacının birlik üyeliğinden çıkma kararı aldığını ve bu kararın birlik yönetim kurulu kararı ile de kabul edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 4356 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tesciline, diğer iki parsel ile yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davalılar temyiz etmiş, karar Dairemizin 29.12.2008 tarihli 2008/12756 esas 2008/15886 karar sayılı ilamı ile davacı kooperatifin yapılan tahsise dayalı olarak taşınmazın adına tescilini isteyebilmesi için Konut Yapı Kooperatifi Birliği Ana Sözleşmesinin "Hizmet Karşılığı Alınacak Ücret" başlığını taşıyan 11. maddesi ve yine "arsa tahsis koşulları" başlığını taşıyan 22. maddesinin 3. bendi uyarınca yapması gereken ödemeleri ve ana sözleşme ile genel kurullarda üyeler tarafından yapılması kararlaştırılan bütün ödemeleri yapmış bulunması, kısaca edimlerini bütünüyle yerine getirmiş olması gerektiği belirtilerek, karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, dava kısmen kabul edilmiştir. Davalıların temyizi üzerine bu defa Dairemizin 29.12.2010 tarihli 2010/13112 esas 2010/14815 karar sayılı ilamı ile “...mahkemenin hükme dayanak yaptığı ve davacı kooperatifi alacaklı çıkartan bilirkişilerin 30.04.2010 tarihli raporları bozma kararında vurgulanan hususların hiçbirini kapsamamaktadır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulmak suretiyle gerek duyulursa davacı kooperatif ile davalı üst birlik kooperatifinin defter ve kayıtlarından yararlanarak davacının, ana sözleşme ve genel kurul kararlarında yapılması kararlaştırılan ödemeler sebebiyle davalı üst birlik kooperatife yapması gereken ödemeleri Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde saptamak, belirlenen ödeme miktarını davacıya uygun bir süre verilerek depo ettirmek, bunun sonucuna uygun bir hüküm kurmak olmalıdır.” gerekçeleriyle karar ikinci kez bozulmuştur.Mahkemece bu bozma ilamına da uyulmuş, davanın kısmen kabulüne, 4356 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, 68.176,63 TL"nin karar kesinleştiğinde davalı Kooperatifler Birliğine ödenmesine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili ve davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gereğinin yerine getirildiğinden söz edilemez. Davalı Kooperatifler Birliğinin 21.06.2012 tarihli yazılı beyanı ve ekli belgesinde, birliğin pasiflerinde yer aldığı belirtilen 3.587.799,21 TL genel giderler, 366.443,66 TL stoklar, 1.817.723,21 TL yıllara yaygın inşaat ve onarım maliyetleri ve 4.038.785,01 TL duran varlıklara yönelik itirazları değerlendirilmemiş, bilirkişi raporu ile kayıtlardaki bu çelişkiler giderilmemiştir. Bu sebeple, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan hesaplama yöntemine yönelik itirazların da kalem kalem gösterilmesi suretiyle, Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken bozma ilamına uyulmasına rağmen yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulmayıp önceki raporu itiraza uğrayan
bilirkişi kurulunun denetime elverişli olmayan ek raporuna itibar edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 29.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.