12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12337 Karar No: 2021/7203 Karar Tarihi: 25.10.2021
Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/12337 Esas 2021/7203 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucunda, sanık taksirle yaralama suçundan 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmış, hükmün açıklanması geri bırakılmış, aynı zamanda 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmuştur. Ancak sanık denetim süresi içinde \"resmi belgede sahtecilik\" suçunu işleyerek mahkum olmuştur. Bu yeni suç sebebiyle ilk kararın açıklanmasına karar verilmiştir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda basit yargılama usulü uygulanabilen dosyalar için maddi ceza hukukuna ilişkin düzenlemeleri değişmiştir. Bu sebeple, sanık lehine olan düzenlemenin belirlenerek uygulanması ve dosyanın yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 89/1, 89/3-b, 62/1 ve CMK'nın 231/11, 251/1 ve 251/3a gösterilmiştir.
12. Ceza Dairesi 2019/12337 E. , 2021/7203 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle Yaralama Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması ile; TCK"nın 89/1, 89/3-b, 62/1. maddelerine göre mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 89/1, 89/3-b, 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Afyonkarahisar 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/01/2015 tarih ve 2014/80 Esas, 2015/4 Karar sayılı kararının 17/02/2015 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 21/11/2019 tarihinde TCK"nın 204/1. maddesinde tanımlanan "resmi belgede sahtecilik" suçunu işlediği ve Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 27/04/2021 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair kararı kapsayan dosya incelendi. Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 89. maddesinin 1-2-3. fıkralarında düzenlenen ""taksirle yaralama"" suçuna ilişkin olduğu, taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verilmesi halinde gerçekleşecek olan taksirle yaralama suçu için TCK"nın 89. maddesinin 1. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı ve 16.03.2021 tarihli 31425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas-2021/4 Karar sayılı iptal kararları ile ""...kovuşturma evresine geçilmiş..., ...hükme bağlanmış..."" ibarelerinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle; Kovuşturma evresine geçilmiş veya hükme bağlanmış olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan kesinleşmiş hükümler haricindeki düzenlemelerin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararlarının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması; Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; 25.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.