16. Hukuk Dairesi 2018/5529 E. , 2020/5042 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; ".... karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6360 sayılı Kanun"un hükümleri uyarınca, taşınmazın sınırları içinde bulunduğu ... da davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması, dava tarihine göre 20-30 yıl (1991 yılı öncesine) öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları ve memleket haritalarının usulüne uygun ve tarihleri açıkça yazılmak suretiyle getirtilmesi ve bundan sonra, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi ve tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıkları ile üç ziraat mühendisi ve kadastro fen bilirkişisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulu marifetiyle taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, jeodezi ve fotogrametri mühendisine stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi, taşınmazın hangi tarihte kim tarafından imar-ihyasına başlandığı, imar-ihyanın hangi tarihte bittiği, taşınmaz üzerinde ekonomik amacına uygun tarımsal zilyetliğin hangi tarihte başladığının ve kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesine çalışılması, tanık ve yerel bilirkişi sözleri, bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenerek bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine" değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 12.10.2017 tarihli fen bilirkişi raporu ve ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen toplam 3.563,66 metrekarelik kısım ile (B) harfi ile gösterilen 5.143,23 metrekarelik kısmı, muris ..."in ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 2018/792-2018/656 Esas, Karar sayılı veraset ilamına göre 28 pay kabul edilerek, 7 payının davacı ..."e, 3 Payının davacı ..., 3 payının davacı ..., 3 payının davacı ..., 3 payının davacı ..., 3 payının davacı ..., 3 payının davacı ..., 3 Payının davacı ... adına, (A) ve (B) harfi ile gösterilen kısımların ayrı ve son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline; 12.10.2017 tarihli fen bilirkişisi ve ekindeki krokide (C) harfi ile gösterilen 239,99 metrekarelik kısım ile (C1) harfi ile gösterilen 38,08 metrekarelik kısım açısından açılan davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümlerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı ve davacılar lehine zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Dava, 1967 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, taşlık ve çalılık olduğu belirtilerek tespit harici bırakılmış olan yer hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılmak suretiyle TMK. 713/1 ve 3402 sayılı Kanun"un 14 ve 17. maddeleri uyarınca tescil istemi ile açılmıştır. Böyle bir taşınmazın iktisap edilebilmesi için, öncelikle taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olması, bundan sonra da 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca, emek ve para harcanmak suretiyle imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur. Davacı lehine taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemede en etkili yöntem hava fotoğrafı uygulaması olduğu ve önceki bozma ilamında da 1991 yılı öncesine ait 2 adet hava fotoğrafı üzerinde inceleme yapılması istenildiği halde yöntemine uygun şekilde hava fotoğrafı incelemesi yaptırılmamış; hava fotoğrafı incelemesi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı yerine bu konuda uzman olup olmadığı anlaşılamayan orman mühendisi bilirkişisine sadece 1981 yılına ait hava fotoğrafı üzerinde yaptırılmış ve hava fotoğrafı incelemesi neticesi hazırlanan raporda çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kısmen çalılık olarak göründüğü belirtildiği halde, ziraatçı bilirkişi kurulu raporunda taşınmaz üzerinde yaşları 30-35 arasında değişen meyve ağaçlarının bulunduğu belirtilerek raporlar arasında çelişki oluşturulmasına rağmen, Mahkemece raporlar arasındaki söz konusu çelişki giderilmeksizin hüküm kurulmuş olması nedeniyle bozma ilamı gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden söz edilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava tarihinden 20-30 yıl öncesine (özellikle 1981 ile 1991 arası) ilişkin farklı devrelerde uçuş yapılıp-yapılmadığı açıkça belirlenerek var ise bu döneme ilişkin çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü"nden getirtilmeli, bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile önceki keşfe katılanların dışında 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi ve imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi tarafından stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmak suretiyle, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının ve kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesine çalışılmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı ve tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünün ne olduğu, kısmen çalılık vasfında olup
olmadığı, üzerinde bulunan ağaçların cinslerinin ve yaşlarının ne olduğu hususları özellikle irdelenmeli ve bilirkişi kurulundan, ilk bozma sonrası alınan hava fotoğrafı incelemesi sonrası sunulan raporla ziraatçı bilirkişi kurulunun raporu arasında taşınmazın niteliği ve üzerindeki bitki örtüsü konusunda çelişki bulunduğu da dikkate alınarak, söz konusu ziraat raporunun da değerlendirildiği, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe v denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.