22. Hukuk Dairesi 2016/4810 E. , 2019/3986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin tek işvereninin ... Genel Müdürlüğü olduğu halde sigorta giriş ve prim ödemelerinin muvazaalı olarak diğer davalı tarafından yapıldığını, davalılar arasında akdedilen idari şartnameler ile işçi ücretlerinin belirlendiği halde bu ücretin çok altında ücret ödemeleri yapıldığını, 6772 sayılı Kanun"dan kaynaklanan ilave tediyelerin hiç ödenmediğini, davacıya kıdem tazminatı ödemesi yapılmışsa da ödenen tutarın eksik olduğunu ileri sürerek, fark kıdem tazminatı, ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili; zamanaşımı def"i ile husumet itirazında bulunmuş, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğunun yargı kararlarıyla belirlendiğini, davalılar arasında muvazaalı işlem olmadığını, davacı tarafça ilave tediye talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Ulaşım Doğalgaz Proje .... A.Ş. vekili; zamanaşımının gerçekleştiğini, davalılar arasındaki sözleşmelerin muvazaalı olmadığını, ilave tediye talep edilemeyeceğini, davacının banka hesabına kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin yatırıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Kazanılmış haklar hukuk devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2. maddesinde açıklanan "Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir" hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi; toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya Mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.
Somut olayda, hükme esas alınan 19.10.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda alacaklar hükme bağlanmıştır. Ancak dosya içeriğine göre; Mahkemece bilirkişiden ilk alınan 07.07.2015 tarihli raporda baz alınan ücret üzerinden yapılan hesaplamalara davacı yan tarafından itiraz edilmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, anılan bilirkişi raporu içerikleri nazara alındığında davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak nedeniyle Mahkemece alınan ilk bilirkişi raporuna göre dava konusu alacaklar hakkında hüküm kurması gerektiğinden bozma kararı vermek gerekmiştir.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 21.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.