9. Ceza Dairesi 2015/10043 E. , 2016/632 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza
Suç : Kenevir ekme, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : 1- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyet, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri
2- Kenevir ekme suçundan mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Kenevir ekme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Tekerrüre esas alınan mahkeme ilamı kararda gösterilmemiş ise de; bu hususun infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu konuda karar verecek mercii, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup aynı maddenin 5. fıkrası ile de tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıverilmeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenle denetimli serbestlik süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tayin ve tespiti gerektiği gözetilmeden, infazı kısıtlar biçimde sanık hakkında "1 yıl süre ile" denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının TCK"nın 58. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümünden "1 yıl süre ile" ve “ayrıca bir denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına yer olmadığına, sanığa denetimli serbestlik süresi içerisinde bir uzman görevlendirilmesine yada yükümlülük yüklenmesine yer olmadığına” ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a- Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b- Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, diğer yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.