20. Hukuk Dairesi 2013/1815 E. , 2013/8319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili tarafından 23.06.2010 havale tarihli dava dilekçeyle; davalı ...’ın kayden maliki bulunduğu... İlçesi,... Köyü, .... Mevkiinde kain 128 ada 9 parsel sayılı “arsa” niteliğindeki taşınmazın kesinleşen 2/B alanında kaldığı iddiası ve taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle, ... Sulh Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açıldığı; ....Sulh Hukuk Mahkemesince, dava konusu taşınmazın keşfen yapılan değer tespiti sonucunda tespit edilen değeri itibarıyla (dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nun ilgili madde hükümleri uyarınca) ...Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle 06.06.2011 tarihli ve 2010/577 E. - 2011/613 K. sayılı görevsizlik kararının verildiği; davacı Hazine vekilinin temyizi üzerine mezkur görevsizlik kararının Dairemizin 14.05.2012 tarihli ve 2012/6534 E. - 2012/7180 K. sayılı ilâmıyla onandığı; Dairemizin onama kararının davacı vekiline 15.06.2012, davalıya 19.06.2012 tarihlerinde tebliğ edildiği; davacı Hazine vekili tarafından... Sulh Hukuk Mahkemesi Hâkimliğine verilen 18.06.2012 tarihli dilekçeyle mahkemenin 06.06.2011 tarihli ve 2010/577 E. - 2011/613 K. sayılı görevsizlik kararı verilen dava dosyasının görevli ve yetkili... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edildiği, bunun üzerine dava dosyasının gönderildiği... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, 12.07.2012 tarihli ve 2012/395 E. - 2012/352 K. sayılı kararıyla, görevsizlik kararının 14.05.2012 tarihinde kesinleştiği ve davacı vekilinin, HMK m. 20/1’de öngörülen kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık başvuru süresi geçtikten sonra 18.06.2012 havale tarihli dilekçesiyle dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep ettiği gerekçesiyle ve HMK 20/1 maddesi gereğince dosya hakkında karar verilmek üzere dosyanın... Sulh Hukuk Mahkemesine iadesine karar verildiği, bu kararın taraflara 22.08.2012 tarihinde tebliğ edildiği; dosyanın iade edildiği... Sulh Hukuk Mahkemesince 30.07.2012 tarihli ve 2012/462 E. - 2012/613 K. sayılı (doya üzerinden verilen) kararıyla, 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, görevsizlik kararının kesinleşme tarihi olarak Yargıtay’ın onama kararı tarihinin esas alındığı ve davacı vekilinin 18.06.2012 havale tarihli dilekçesinin de bu nedenle HMK m. 201/1’de öngörülen iki haftalık süre geçtikten sonra verildiğinin kabul edildiği, oysa iki haftalık sürenin tespitinde (Yargıtay ilâmının) tebliğ tarihinin esas alınması gerektiği, davacı Hazine vekiline Yargıtay ilâmının 15.06.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olup, gönderme talebinin süresinde olduğu gerekçesiyle HMK 20/1 maddesi gereğince dosya hakkında karar verilmek üzere dosyanın... 1. Asliye Hukuk Mahkemesine iadesine karar verildiği; bilâhare... Sulh Hukuk Mahkemesince 08.08.2012 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (2012/462 E. - 2012/613
ek K. sayılı kararıyla), ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.07.2012 tarihli ve 2012/395 E. - 2012/352 K. sayılı kararının taraflara tebliğ edilmeden ve kesinleştirme işlemi yapılmadan mahkemeye gönderildiğinin anlaşıldığı ve zuhulen mahkeme esasına kaydedilerek iade kararı verilmiş olduğundan bahisle, dosyanın kesinleştirme işlemleri yapılmak üzere... 1. Asliye Hukuk Mahkemesine iadesine karar verildiği; davacı Hazine vekili tarafından süresinde verilen 23.08.2012 havale tarihli temyiz dilekçesiyle... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.07.2012 tarihli ve 2012/395 E. - 2012/352 K. sayılı kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasının istendiği anlaşılmıştır.
Anayasanın 142. maddesi uyarınca, mahkemelerin görevleri ancak kanunla tayin edilebilir; idare, düzenleyici idarî işlemleri aracılıyla göreve yönelik herhangi bir belirleme yapamaz. 6100 sayılı HMK. m. 1/1’e göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı HMK’da, davanın açıldığı mahkemenin, o dava bakımından görevli olması, bir dava şartı olarak öngörülmüştür (HMK. m.114/1-c). Buna göre, davanın açıldığı (özel veya genel) hukuk mahkemesinin, o davaya bakmaya görevli olması gerekir. Çünkü bir dava ancak görevli mahkemede incelenebilir.
Mahkeme, gerek re’sen yapacağı inceleme sonucunda gerek tarafların (mahkemenin görevli olmadığı yönündeki) dava şartı noksanlığını ileri sürmesi üzerine, görevsiz olduğu kanaatine varırsa, görevsizlik kararı verir (HMK. m.1; m.114/1-c; m. 115/1; m.20). Mahkeme, görevsizlik kararında görevli mahkemeyi bildirmeli ve dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermeli ve bununla yetinmelidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz (HMK geçici madde 1/1).
Görevsizlik kararını veren mahkeme, dava dosyasını re’sen görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilebilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için taraflardan birinin, görevsizlik kararını veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir (HMK m. 20/1, c.1); aksi takdirde, dava açılmamış sayılır (HMK m. 20/1, c.2).
Görevsizlik kararı kanun yoluna gidilmeksizin kesinleşmiş ise, bu görevsizlik kararı, dosya (m. 20/1’e göre) kendisine gönderilen mahkemeyi bağlamaz (HMK. m. 23/2). Buna karşılık, görevsizlik kararı kanun yoluna gidilmesi sonucu kesinleşmiş ise, bu görevsizlik kararı, dosya (m. 20/1’e göre) kendisine gönderilen mahkemeyi bağlar (HMK. m. 23/2).
Görevsizlik kararı üzerine dosyanın görevli mahkemeye gönderme işlemi sırasında, gönderme masrafları, davanın açılması sırasında peşin yatırtılan avanstan karşılanır ve avansın artan kısmı da dosya ile birlikte gönderilir. Gönderilen mahkemenin tebliğ giderleri de bu avanstan karşılanır; avans bu masrafı karşılamıyorsa, giderler gönderme isteğinde bulunandan alınır.
Görevsizlik kararı üzerine, görevli olduğu belirtilerek dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara bir davetiye göndererek davaya devam edilmesini sağlar (HMK. m.20/2).
Görevsizlik kararını veren mahkemeye başvurma süresi iki haftadır (HMK m. 20/1, c.1). Bu iki haftalık süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkeme tarafından re’sen gözetilmesi gerekir.
İki haftalık hak düşürücü süre;
- Bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten,
-Süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten,
- Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren
başlar (HMK m. 20/1, c.1).
Görevsizlik kararı kesin ise (HMK. m. 341/2; m. 362/1-a,c; HUMK m. 427/2) iki haftalık başvurma süresi, görevsizlik kararının (yüze karşı verilmesi hâlinde) tefhim veya (yokluğunda verilmiş ise) tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar (HMK. m.91-93).
HMK m.20/1’de geçen “başvurunun reddi kararı”, 6100 s. HMK’nın 353. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde geçen, bölge adliye mahkemesinin yapacağı ön inceleme sonunda duruşma yapmadan vereceği “incelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddi” kararını ifade etmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli ve 6217 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 30. maddesiyle eklenen geçici 3. madde uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin, Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar, 1086 sayılı Hukuk Usûlî Muhakemeleri Kanununun 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. maddeleri uygulanacağından, bu dönemde, görevsizlik kararı, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay tarafından onanmak suretiyle kesinleşmiş ise, iki haftalık başvurma süresi, Yargıtay’ın onama kararının taraflara tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Yargıtay’ın kararına karşı karar düzeltme yolunun kapalı olduğu hâllerde (HUMK m. 440/III), Yargıtay’ın onama kararı ile, mahallî mahkeme hükmü (şeklî anlamda) kesinleşir. Görevsizlik ve yetkisizlik kararlarına karşı (HUMK m. 440/III-3 hükmü gereğince) karar düzeltme yolu kapalı olup, somut olayda... Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı, Dairemizin onama kararıyla 22.05.2012 tarihinde (şeklî anlamda) kesinleşmiştir. Görevsizlik kararı, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay tarafından onanmak suretiyle kesinleştiğine göre, HMK m. 20/1’de öngörülen iki haftalık başvuru süresi, Yargıtay’ın onama kararının taraflara tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağından, ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.06.2011 tarihli ve 2010/577 E. - 2011/613 K. sayılı görevsizlik kararının onanmasına ilişkin Dairemizin 14.05.2012 tarihli ve 2012/6534 E. - 2012/7180 K. sayılı ilâmıyla onandığı; Dairemizin onama ilâmı davacı Hazine vekiline 15.06.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacı vekili tarafından... Sulh Hukuk Mahkemesi Hâkimliğine verilen 18.06.2012 tarihli dilekçeyle mahkemenin 06.06.2011 tarihli ve 2010/577 E. - 2011/613 K. sayılı görevsizlik kararı verilen dava dosyasının görevli ve yetkili... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin HMK m. 20/1’de öngörülen iki haftalık süre içinde talep edildiği anlaşılmış olup, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay tarafından onanmak suretiyle kesinleşen görevsizlik kararı üzerine, görevli olduğu belirtilerek dosya kendisine gönderilen... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, HMK m. 20/2 hükmü uyarınca re’sen taraflara davetiye gönderilerek davaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 24/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.