Esas No: 2021/18264
Karar No: 2022/315
Karar Tarihi: 17.01.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/18264 Esas 2022/315 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/18264 E. , 2022/315 K."İçtihat Metni"
I-TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.11.2021 tarih ve 2021/124681 sayılı yazısı ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 15/12/2020 tarihli ve 2019/8002 soruşturma, 2020/4392 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı müteakip, yeni delil elde edildiğinden bahisle şüpheli hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına yönelik Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebinin reddine ilişkin Erzincan Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/07/2021 tarihli ve 2021/1975 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli hakkında yürütülen soruşturma sonunda, yeterli delil elde edilemediği gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini takiben, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 15/04/2021 tarihli ve 2021/9488 soruşturma ve 2021/793 karar sayılı yetkisizlik kararı ekinde alınan Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı Ulusal Güvenliğe Yönelik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün 15/10/2019 tarihli raporun yeni delil oluşturduğundan bahisle şüpheli hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın kaldırılmasına yönelik Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebinin Erzincan Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/07/2021 tarihli kararı ile reddine hükmedildiğinin anlaşılması karşısında,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 172/2. maddesinde, "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz" şeklinde düzenlemenin yer aldığı,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31/10/2017 tarihli ve 2017/15-186 esas, 2017/450 karar sayılı ilamında, "...01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nun 172. maddesinin ikinci fıkrasıyla, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra, yeni bir delil meydana çıkmadan Cumhuriyet savcısınca kendiliğinden kamu davası açılamayacağı hüküm altına alınmış, ancak 06.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 680 sayılı KHK ile ayrıca, elde edilen yeni delilin kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak nitelikte olması ve sulh ceza hakimliğince bu konuda bir karar verilmesi şartlarına bağlanmıştır." şeklinde,
Yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 23/06/2015 tarihli ve 2013/7-700 esas, 2015/241 karar sayılı ilamında, "... CMK'nun 172/2. maddesinde yer alan "yeni delil" kavramından ne anlaşılması gerektiğine gelince; kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan önce mevcut olan, ancak ele geçirilemeyen, dosyada bulunan ancak Cumhuriyet savcısı tarafından görülmeyen ve değerlendirilmeyen delil, yeni delildir. Yeni bir soruşturmanın başlatılabilmesi için, delilin yeni olmasının yanında, tek başına veya diğer delillerle birlikte bir suçun işlendiğini kuvvetle ispatlama gücüne sahip olması gerekir. Dava açmaya yetecek kadar güçlü elverişlilikte veya kovuşturmama kararının nedenini ortadan kaldırıcı ve ayrıca davanın da açılmasını sağlayacak kuvvette, suç şüphesini kuvvetlendirici nitelikte bulunması gerekir. Bu nitelikte yeni bir delil ortaya çıktığında, Cumhuriyet savcısı işe tekrar el atarak, iddianame düzenleyebilecek, kabulü halinde kamu davası açılmış olacaktır." şeklinde belirtildiği üzere,
Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip söz konusu kararın kesinleşmesinden sonra, yeni delil ortaya çıkmadıkça ve bu hususta ilgili hakimlikçe bir karar verilmedikçe aynı fiilden dolayı kamu davası açılmasının mümkün olmadığı,
Yine mevcut olup ele geçirilemeyen, dosyada bulunmayan ya da dosyada bulunmakla birlikte Cumhuriyet savcısı tarafından görülmeyen ve değerlendirilmeyen delillerin "yeni delil" olarak değerlendirilmesi gerektiği,
Somut soruşturma dosyasında, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli hakkında yürütülen soruşturma sonunda, yeterli delil elde edilemediği gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ancak, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı Ulusal Güvenliğe Yönelik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün 15/10/2019 tarihli raporun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görüldüğüne ilişkin dosya kapsamında bir bilgi yer almadığı gibi, anılan raporun Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 15/04/2021 tarihli ve 2021/9488 soruşturma ve 2021/793 karar sayılı yetkisizlik kararı ekinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar sonrasında dosya içerisine alındığı ve değerlendirilmeye tabi tutulmadığının anlaşıldığı cihetle, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar öncesi dosya arasında bulunmadığı ve bu nedenle Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gerekli şekilde incelenip değerlendirilmediği açıkça ortada olan Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı Ulusal Güvenliğe Yönelik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün 15/10/2019 tarihli raporunun yeni delil olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, talebin kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 05/10/2021 gün ve 94660652-105-24-17079-2021-Kyb sayılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
II-OLAY;
Adına kayıtlı ancak kullanıcısı olduğuna dair bildirime rastlanmayan telefon hattında ByLock programı kullanıldığı bildirilen, açık kaynaklarda yapılan araştırmalarda ise "..., ... Abi" olarak kaydedildiği belirlenen hattın gerçek kullanıcısının belirlenmesi, İstihbarat Şube Müdürlüğü yazısında Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/6898 sayılı soruşturmasında 29.11.2016 tarihinde gözaltına alınan ...'nun ifadesinde “Polis Kolejine hazırlanarak yerleştirilen şahıslardan olduğuna" dair beyanda bulunulduğu ayrıca polis akademisinden ilişiği kesilen öğrenciler listesinde kaydının olduğu fakat hakkında adli bir işlem yapılmadığı tespit edilen, Et ve Süt Kurumu ... Tavuk Kombinası Müdürlüğünde çalışan şüpheli ... hakkında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu ve örgüt adına faaliyet gösterdiği iddiası ile Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığının, 2017/8734 soruşturma sayısına kayden soruşturma başlatılmıştır.
15.12.2017 tarihinde yakalanarak gözaltına alınan şüpheli hakkında, babası Vahap Yaman tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmak üzere kolluğa ibraz edilen, içeriğinde oğlunun adına kayıtlı fakat kızı ...'nin kullandığı hatta tespiti yapılan ByLock programını, damadı ...'ın belirtilen hat üzerinden kendi telefonuna kurarak kullandığını belirttiği 17.12.2017 tarihli dilekçesi ile ...'ın ByLock programını eşinin hattına yükleyerek kendisinin kullandığına dair beyanını da içerdiği görülen şüpheli ifade tutanağı ile ... hakkında verilen Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararının bir kısım sayfalarını sunarak, oğlunun durumunun değerlendirilmesini istemiştir.
Süreçte ...'ın ifadeleri Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığından temin edilmiştir.
19.12.2017 tarihinde müdafii eşliğinde kollukta verdiği ifadesinde şüpheli ... özetle, örgüt üyesi olmadığını, 2007 ila 2011 yıllarında polis kolejinde, 2011 ila 2015 yılları arasında da Polis Akademesinde eğitim gördüğünü, okulun kapatılması ve ilişiklerinin kesilmesi sonrasında yatay geçiş yaparak, eğitimine İnönü Üniversitesi Siyasal Bilimler ve Kamu Yönetimi Bölümünde devam ettiğini ve 2016 yılı KPSS sınavında alanında Türkiye 13. olarak şu an çalıştığı kuruma sözleşmeli memur olarak yerleştiğini, polis kolejinde okurken üç adet adına kayıtlı hattı ailesi için aldığını, bu hatlardan ByLock kullanıldığı tespit edilen hattı ablası ...a verdiğini, kendisinin kullandığı hattı ise iki üç yıl önce kapatarak babasının adına kayıtlı hattı kullandığını, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kapsamında ablasının eşi ve polis olan ... hakkında işlem yapıldığını, halasının oğlu hakkında işlem yapılmış olabileceğini, ailesinde başkaca kimseye işlem yapılmadığını, hatla ilgili bir sıkıntı olduğunu ancak hallettiklerini ablasının kendisine söylediğini fakat bunun ByLock ile ilgili olduğunu bilmediğini, örgütle bir bağının olmadığını ve bilgisinin bulunadığını beyanla atılı suçlamayı kabul etmemiştir. Şüpheli ... ifadesinde ayrıca, süreçte tutanaklarda hukuk fakültesi öğrencileri ile birlikte kaldığı ve gecikmesinde sakınca bulunan hal nedeni ile Cumhuriyet savcısı kararı ile aranan ikametinde ele geçen ve Hakimlik kararı ile el konulan materyallerin kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.
Fezleke anlatımına göre şüphelinin ablası olan ve süreçte hattı kullandığı belirtilen ...da Cumhuriyet savcısının talimatına istinaden, şüpheli sıfatı ile 19.12.2017 tarihinde kollukta ifade vermiştir. İfadesinde özetle, Elazığ'da çalıştığını, babasının polisler tarafından aranarak ifade vermesinin istenildiğinin söylenilmesi üzerine Erzincan'a geldiğini, bahse konu telefon hattını ilk açıldığı andan, kapatıldığı ana kadar kendisinin kullandığını, ByLock programını yüklemediğini ancak sonradan öğrendiği kadarı ile telefona polis olan eşi ... tarafından, akıllı telefonu olmaması nedeni ile haberi olmadan, ByLock programının yüklendiğini, programın şifreli olduğunu, mesaj gelince titreşim ve sesle uyarı verdiğini, bir kaç defa aldatıldığını düşünerek açmaya çalışmış ise de şifre nedeni ile açamadığını ancak eşinin dini içerikli mesaj geldiğini gösterdiğini, eşini 17-25 aralık olaylarından sonra FETÖ ile bağlantılı olmaması gerektiği hususunda uyardığını, bir kaç defa gelen mesajlardan rahatsız olduğunu beyan ettiğini, bir tartışma sonrasında da kardeşi ...'den hattı kapattırmasını istediğini, eşinin mahkumiyetine karar verilen dava dosyasında da bu yönde beyanda bulunduğunu, örgütle bağlantısının olmadığını ve suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
19.12.2017 tarihli kolluk fezlekesinde, soruşturma kapsamında tanzim olunan ByLock sorgulama raporu, açık kaynak sorgu ekranı, el konulan materyaller ve şüpheli ifadeleri delil olarak belirtilmiştir.
Şüpheli ...ın 19.12.2017 tarihinde, Cumhuriyet Başsavcılığında, müdafii eşliğinde verdiği ifadesinde de fezleke anlatımında belirtilen beyanlarına benzer beyanda bulunarak, Elazığ'da ikamet ettiğini, hattı ...'in kullanmadığını, kendisinin kullandığı veya çevresince kendisine hitap edilen ikinci bir isminin olmadığını, örgüt üyesi olmadığını, ihraç edilen polis memuru olan ve mahkumiyetine karar verilen eşi tarafından programın hattından telefonuna yüklendiğini, tartışmaları ve hattı kapattırması sonrasında eşine verdiği akıllı telefondan, eşi ...'ın programı kullanmaya devam ettiğini, suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği görülmüştür. Adli kontrol tedbiri uygulanması istemi ile sevk edildiği ve istem kapsamında yurt dışına çıkışının yasaklanmasına karar verilen Erzincan Sulh Ceza Hakimliğinin 19.12.2017 tarih, 2017/626 sorgunda da şüpheli ... , emniyet ve savcılık ifadelerini tekrar ettiğini belirtmiştir.
Şüpheliler ... ve ... hakkında ki soruşturma evrakı, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığının 22.12.2017 tarih ve 2017/8734 soruşturma, 2017/507 karar sayılı yetkisizlik kararı ile hattı şüpheli ...'in kullanmadığının tespit edilmesi, şüpheli ...'nin eşi ...'ın ifadesinde her ne kadar eşinin kullandığı hattan programını kendisinin indirdiğini ve kullandığını beyan etmişse de UYAP'tan temin edilen Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararında, ...'ın adına kayıtlı bir başka hattan programını kullandığının belirtilmesi nedeniyle ... adına kayıtlı hattan şüpheli ...'nin programını kullanmış olabileceği, ...'nin, ... ile birlikte 2016 yılı Aralık ayına kadar Kahta ilçesinde ikamet etmesi, programında burada kullanılması, eylemleri yoğun olarak Adıyaman'da işlemesi ve eşinin Adımayan'da yargılanarak hüküm giymesi, Erzincan'da hiç yaşamaması ve eylemde bulunduğuna ilişkin delil, emare ya da iddianın bulunmaması nedeniyle, ...'ın ifadesi doğrultusunda hukuki durumlarının tespiti, şüpheli ...'in durumununda bu nedenle birlikte değerlendirilmesi düşüncesi ile Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir.
Soruşturma evrakı Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/1178 soruşturma sayısına kaydedilmiştir.
Yetkisizlik kararı öncesinde, Malatya İl Emniyet Müdürlüğünün 22.12.2017 tarihli bilgi ve belge iletimi konulu dağıtımlı yazı içeriğinden anlaşılacağı üzere, Erzincan İl Emniyet Müdürlüğünün 18.12.2017 tarihli yazısı ile şüpheli ... hakkında araştırma yapılarak, tanzim olunan evrakların gönderilmesi istenilmiştir. Bu kapsamda Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/14573 sayılı soruşturma dosyasında şüpheli olarak adı geçen ... ile ilgili tanzim edilen Bylock değerlendirme tespit tutanağı ve diğer tahkikat evrakları 22.12.2017 tarihli dağıtımı yazı ile Erzincan İl Emniyet Müdürlüğüne gönderilmiştir. İl Emniyet Müdürlüğünün 08.01.2018 tarihli yazısı ile de bu belgeler Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmuştur.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 27.02.2018 tarihli yazısı ile gönderilen, Malatya İl Emniyet Müdürlüğünün 12.02.2018 tarihli yazısı ve ekinde yer alan 29.01.2018 tarihli, 95396 ID numarası ile şüpheli ...'ın hattında tespit edilen bylock programının Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/1077 sayılı soruşturmada hakkında işlem yapılan ... tarafından kullanılmış olabileceğinin belirtildiği bylock içerik analiz ve değerlendirme tutanağı dosyaya gönderilmiştir.
Süreçte dosya içeriğine giren belge ve tutanaklar dosyasına eklenmek üzere Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.
01.10.2018 tarihinde Adıyaman Cumhuriyet savcısı, örgütlü suçlar bilgi bankasından ... hakkında verilen Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararını dosya içeriğine almıştır. Yine yürütülen soruşturma kapsamında şüpheli hakkında Adıyaman İl Emniyet Müdürlüğünün 05.10.2018 tarihli araştırma raporu tanzim edilmiştir.
Celp edilen tahkikat evraklarına konu, Erzincan İl Emniyet Müdürlüğünün dağıtımlı yazısına istinaden Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/14573 soruşturmasına kayden başlatılan soruşturmada ise, 07.11.2018 tarih, 2018/2203 sayılı ayırma kararı ile şüpheli ... hakkında ki evrakın yetkisizlik kararı
verilecek olması nedeni ile 2018/27208 soruşturma numarasına kayıt edilmesine karar verilmiş, 07.11.2018 tarih ve 2018/27208 soruşturma, 2018/2475 karar sayılı yetkisizlik kararı ile de dosyanın, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/13417 soruşturma sayısına kaydedilen dosya, Cumhuriyet Başsavcılığının 25.12.2018 tarih ve 2018/13417 soruşturma, 2018/831 birleştirme nolu kararı ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan, şüpheli hakkında yürütülen 2018/1178 soruşturma dosyası ile birleştirilmiştir. İş bu dosya içeriğinde şüpheli hakkında tanzim edilen bylock değerlendirme ve tespit tutanağı, KOM raporu, tespit tutanakları ve çeşitli kurumlar ile yapılan yazışmalar bulunmaktadır.
26.02.2019 tarihli Malatya Emniyet Müdürlüğünün yazısı ile içeriğinde ilgi tutulan KOM Daire Başkanlığının 30.01.2019 tarihli yazısına istinaden, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/8734 sayılı soruşturmasında şüpheli olan ... hakkında, ... adlı şüpheliden ele geçen micro sd hafıza kartında yapılan inceleme neticesinde tanzim olunan tutanak, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Bahse konu tutanak içeriğinde belirtildiği şekilde, özetle şu hususlara yer verilmiştir;
"...’ den ele geçirilen materyal içerisindeki bilgiler
...Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/16743 soruşturma nolu dosyasında şüpheli olarak adı geçen ... isimli şahsın yakalanarak gözaltına alındığı, şahsın 2014-2016 yıllan arasında Fetö PDY Örgütü içerisinde Eğitim Danışmanlığı görevini yürüttüğü daha sonradan örgüt içerisinde gezici olarak görevine devam eden şüpheli ... den ... hafıza kartı ele geçirilmiş olup gerekli inceleme kararı aldırılmış olduğu bildirilmiştir.
Ele geçirilen materyal içeriğinde özetle halen görevde olan ve karşılığında örgütsel kodlama ve notlarının bulunduğu Emniyet mensubu , Askeri Personel, Askeri okul öğrencisi- Askeri meslekten ihraç edilmiş şahısların olduğu, yine içeriğinde Ankara Balıkesir Bursa İstanbul ve İzmir illerindeki Askeri ve Polis okullarındaki okuyan öğrenciler ile görüşmek için ayarlanan ve örgütle iltisaklı şahısların olduğu ve buluşma evi adresinin olduğu, ayrıca Askeri ve Polis okulu öğrencilerini yetiştiren okullara yerleşmelerini ve okudukları okullarda güvenli adreslerde hafta sonu buluşma sağlayan öğrencilerin mezun olması akabinde atandığı il mahrem yapısına kaydıran öğretmen(Örgütsel) ve doktor (Örgütsel) olduğu değerlendiren şahıslar olduğu belirtilmiştir.
.... isimli şahsın ...‘den ele geçirilen materyaller içeriğinde yapılan sorgulamasında;
... isimli şahsın “2-kolej” isimli excell içerisindeki “SAYFA-1” ali segment isimli excel dosya içerisinde isminin bulunduğu, şahsın GENEL MÜDÜR karşısında herhangi bir ibare bulunmadığı, MDR karşısında ... yazdığı, MDR YRD karşısında ... yazdığı, ÖĞRETMEN karşısında ... yazdığı, ... karşısında "M" yazdığı, MENŞE MY karşısında ... yazdığı, Rehber Öğretmen Not (En Yeni) karşılığında "BİRİME DEVREDİLDİ" yazdığı, REHBER ÖĞRETMEN.l HAZİRAN karşılığında "MALATYADA BİRİME DEVREDİLDİ" yazdığı, LINE, TİCTOC, COCO ve EAGLE-GMAİL karşısında herhangi bir ibare bulunmadığı..."
Gönderilen, 07.02.2019 tarihli ekran görüntüsünde ise özetle, Genel bilgilerinde "BARKOD'un ...", "GNL MDR M.G", "MDR ...", "MDR YRD ...", "Öğretmen ...", "BÖLÜM KAMU YÖN", "...", "SNF 4", "SON KATEGORİ A", "DAVA NO (boş)," "OKULDAKİ EN SON DERECE 5", "SON DERECE (boş),"... MY ...", "ÜNV NE ZAMAN KAYIT OLDU 2015", "NE ZAMAN MEZUN OLACAK 2015", "MENŞE MY KAKAO (Boş)", MZN DURUMUNDAKİ KANAAT (Boş)" PSİKOLOJİK DANIŞMAN NOTU -1 (01.01.2016) (BOŞ)", notlar kısmında "REHBER ÖĞRETMEN NOTU EN YENİ: BİRİME DEVREDİLDİ", "REHBER ÖĞRETMEN NOTU: HAZİRAN MALATYA DA BİRİME DEVREDİLDİ.", "Nerde kalacak (boş), "KATILDIĞI DENEME SAYISI 11", 1.Dönem ve sömestri kısmında günlük çalıştığı saat ort, müdür yardımcısı zyrt, öğrencinin katıldığı seminer sayısı ve açıklama 1 kısımları boş, 2. Dönem kısmında ise "KATILDIĞI DENEME SAYISI 10", "GÜNLÜK ÇALIŞTIĞI SAAT ORT 3" "MÜDÜR YARDIMCISI ZİYARET 4" "ÖĞRENCİNİN KATILDIĞI SEMİNER SAYISI 3", LINE, TİCTOC, COCO ve EAGLE-GMAİL kısımlarının ise boş olduğu görülmüştür.
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının 16.07.2019 tarihli yazısı ile kolluktan, şüpheli ... hakkında veri inceleme raporu tanzim edilerek gönderilmesi istenilmiş, 19.07.2019 tarihli İl Emniyet Müdürlüğü yazısı ile de veri inceleme raporunun emniyet personeline ilişkin olduğu, şüphelinin emniyet personeli olmadığı, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü, ... Tavuk Kombinası Müdürlüğünde çalıştığı ve hakkında 2017/8734 sayılı soruşturma evrakı ile işlem yapıldığı, TEM ve Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlükleri kayıtlarında bilgi ve belgeye rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Süreçte ayrıca şüpheli hakkında alınan Hakimlik kararına istinaden BTK'dan HTS kayıtları celp edilmiş, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığının 16.07.2019 tarihli yazısı ile de dijital materyal inceleme raporları dosyaya gönderilmiştir. İmaj örnekleri adli emanete alınmıştır.
Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü Müfettişliği, 15.10.2019 tarihli yazı ile idari soruşturmaya esas olmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığından bilgi ve belge isteminde bulunmuştur. Cumhuriyet Başsavcılığının 15.10.2019 tarihli yazısı ile araştırma raporu ve ... isimli şahıstan ele geçirilen dijital materyallerde bulunan bilgileri içerir rapor gönderilmiştir.
Şüpheli ... hakkındaki soruşturma evrakı, 31.10.2019 tarih ve 2018/1178 soruşturma, 2019/10848 karar numaralı ayırma kararı ile tefrik edilerek soruşturma defterinin 2019/10848 numarasına kayıt edilmiştir.
Şüpheli ... adına kayıtlı hattın ... tarafından, ByLock programının ise ...' nin eşi ,eski polis memru, ... tarafından kullanıldığının tespit edilmesi, Adıyaman ilinde herhangi bir ikamet kaydının bulunmaması, suçun temadi eden suçlardan olması ve temadinin yakalanma ile son bulması nedenleri ile şüpheli hakkında ki soruşturma evrakının, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının, 31.10.2019 tarih, 2018/1178 soruşturma ve 2019/1147 karar sayılı yetkisizlik kararı ile Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, yetkili Cumhuriyet Başsavcılığının tespiti amacı ile dosyanın Şanlıurfa Ağır Ceza Mahkemesine dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.
Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.11.2019 tarih, 2019/417 değişik iş sayılı, kesin kararı ile soruşturmayı yürütmeye yetkili savcılığın Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı olduğuna karar verilmiş ve akabinde Cumhuriyet Başsavcılığının 18.11.2019 tarihli yazısı ile dosya Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Dosya Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/8002 soruşturma sayılı evrakına kaydedilmiştir.
Süreçte, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının 28.12.2018 tarih, 2018/8139 sayılı dağıtımlı yazısı ile şüpheli ...'nun beyan ve teşhis tutanakları, şüpheli ...'ın 2018/1178 sayılı Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığındaki soruşturma dosyasına gönderilmiştir. 24.12.2019 tarih, 2018/1178 soruşturma sayılı Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının yazısı ile de, ... isimli şahsın ifade ve teşhis tutanakları Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Bahse konu ifade ve teşhisler incelendiğinde şüpheli ...'in beyanlarında ... isminin, birlikte evde kaldığı bir şahıs ile yine sınavlara hazırlanan ve polis okulunu kazanan şahıs ile ilgili kısımlarda geçtiği, teşhis tutanaklarında ise şüphelinin fotoğraf kimlik bilgileri listesinin 74. Sırasında kimlik numarasının belirtildiği fakat 74 no'lu teşhise dair teşhis tutanağında adının belirtilmediği görülmüştür. Fotoğraflarda ise şüpheli ... 'in resminin bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosya içeriğinde bulunan, imzasız ve tarihsiz el yazılı notlarda, ... 'ten ele geçen belgelerin belirtildiği, notlamaların yapıldığı görülmüştür.
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının 05.06.2020 tarih, 2018/1178 soruşturma dosyası sayılı yazısı ekinde şüpheli ... hakkında tanzim edilen, 06.11.2019 tarihli iletişimin tespitine dair inceleme raporu Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Rapor içeriğinde şüphelinin, ... adlı Emniyet mahrem imamı ile 19 irtibatının olduğu, yine hakkında soruşturma yürütülen eniştesi ... ile irtibatının olduğu belirtilmiş, bylock tespit edilen ve ablasının kullandığını belirttiği hat ile de irtibatlarının olduğu görülmüştür.
Burdur Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/7080 soruşturma numaralı, 26.10.2020 tarihli dağıtımlı evrakı ile şüpheli ...'ın ifadesi ve teşhis tutanakları, şüpheli ... yönünden dosyaya gönderilmiştir. ... kolluk ifadesinde ...'ı polis akademisinden tanıdığını beyan etmiştir. Fotoğraf teşhis tutanağında bulunan resim ile ...'nun teşhisinde bulunan resmin aynı olduğu görülmüştür.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı, 15.12.2020 tarih ve 2019/8002 soruşturma, 2020/4392 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı ile şüpheli ... hakkında, 15.07.2016 suç tarihiyle, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir. Kararın gerekçesi özetle şöyledir;
"Şüpheli ...'ın, adına kayıtlı ...numaralı GSM hattı üzerinden Bylock isimli programı kullandığının tespit edilmesi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma işlemlerine başlanıldığı,
Şüphelinin Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünde alınan 19/12/2017 tarihli ifadesinde, "adına kayıtlı olan ve Bylock kullanıldığı tespit edilen ..hattının ablası ... tarafından kullanıldığını" beyan ettiği, şüpheli ...ın...alınan ifadesinde özetle:"kardeşi ... adına kayıtlı olan ... hattını 2008-2009 yıllarından itibaren sürekli olarak kendisinin kullandığını, telefonuna Bylock isimli programı eşi ...'ın indirdiğini ve bu programın eşi tarafından kullanıldığını, eşinin polis memuru olarak Adıyaman/Kahta'da görev yaptığı sırada 2016 yılının Aralık ayında KHK ile mesleğinden ihraç edildiğini, bu sebeple eşinin Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/200 E. Sayılı dosyası kapsamında yargılanarak hüküm giydiğini, hatta eşinin konu ile ilgili olarak Adıyaman Tem Şube Müdürlüğünde verdiği ifadesinde, kullandığı... hattına Bylock isimli programı kendisinin indirdiğini itiraf ettiğini, 2016 yılının Aralık ayına kadar Adıyaman/Kahta ilçesinde ikamet ettiklerini, Erzincan ili ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını" beyan ettiği,
Cumhuriyet Başsavcılığımızca kamu kurumları nezdinde ve açık kaynaklar üzerinden yapılan araştırmada da, ByLock kullanıldığı tespit edilen ... hattının şüpheli ... tarafından kullanılmadığının tespit edildiği,
Malatya İl Emniyet Müdürlüğünün 23/08/2017 tarihli yazısı ekinde dosya ibraz edilen tutanağına göre;
-Bank Asya... banka nezdinde yeni hesap açan/hesabında artış olan kişiler arasında bulunmadığı,
-...tepe yönetimi ile irtibatlı olan kişiler arasında kaydının bulunmadığı,
- ...irtibatı/aidiyeti tespit edilen şirketlerde SGK kaydının bulunmadığı...
-Müflis Asya Katılım Bankası A.Ş. İflas İdaresi tarafından gönderilen 24/08/2017 tarihli cevabi yazıda, şüpheli adına banka nezdinde açılmış herhangi bir hesabın bulunmadığının bildirildiği,
-Şüpheli adına herhangi bir dijitürk üyelik kaydının bulunmadığının bildirildiği,
UYAP kayıtları üzerinden yapılan araştırmada da, şüpheli hakkında aynı suç nedeniyle yürütülen başka bir soruşturma dosyasının bulunmadığının tespit edildiği,
Şüphelinin alınan ifadesinde de, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği,
Cumhuriyet Başsavcılığımızca bu şekilde yürütülen soruşturma sonucunda; yukarıdaki açıklamalar, şüphelinin ifadesi, yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bilgiler ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, şüpheli hakkında bu aşamada başkaca bir delil elde edilemediği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, şüpheli hakkında üzerine atılı suçtan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına, kararın şüpheli müdafiine tebliğine,
Karar şüphelinin bizzat kendisine 04.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir.
17.09.2019 tarihli Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/191756 soruşturma sayılı yazısı ile Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına, 26.04.2017 tarihinde gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan kişilerin ifadeleri doğrultusunda örgüt mensuplarının deşifre edildiği, örgütün üyesi olan ve olmayan kapatılan polis akademisi ve kolejindeki eski öğrencileri izlediği, bu kişiler hakkında değerlendirmeler yapıldığına dair bilgilerin elde edildiği, ele geçirilen materyallerde bu şahısların fişlenerek devlet kurumlarına sızdırılmak üzere takiplerine devam edildiğinin belirlendiği, bu kapsamda örgütün emniyet genel müdürlüğüne sızmak üzere yerleştirdiği ve kapatılan polis akademisine ilişkin listede adı geçen kişilere yönelik ihbarda bulunulmuştur. Şüpheli ...'ın adı listenin ikinci sırasında belirtilmiştir.
Evrak Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/1550 sayılı ihbar sayılı evrakına kaydedilmiştir. 30.09.2019 tarihli Malatya CBS'nin yazısı ile listede bulunan şahısların FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kapsamında irtibatlarının araştırılması istenilmiştir.
Bu kapsamda daha önceden dosyada bulunan ...'nun ifadesi ve teşhislerinin celp edildiği ve ... ile ilgili beyanının 16.10.2019 tarihli tutanakla tespit edildiği, zaman gazetesine abonelik ve referans kaydının olmadığının, sızıntı dergisine aboneliğine dair ise tespitte bulunulamadığının, örgütle irtibat ve iltisaklı dernek, sendika ve okul kaydına rastlanılmadığının, yurt dışı yolcu sorgulamasında kaydına rastlanılmadığının, Bank Asya hesabının bulunmadığının, örgütün tepe yönetiminde yer alan şahıslarla irtibatına dair HTS kaydına rastlanılmadığının, sosyal medya hesabının tespit edilemediğinin, havuz verilerinde sorgulamalarında hakkında işlem yapılan şahıslar arasında adının geçtiğinin, polis akademisi veya kolejinden ilişiği kesilen öğrenci olduğuna dair kayıtlarının tespit edildiğinin araştırma ve tespit tutanakları ile belirlendiği, adına kayıtlı hattına dair ByLock KOM raporunun ve sorgulama tutanağının tanzim edildiği, HTS analiz raporunun düzenlendiği, 11.09.2019 tarihli Polis Akademisi Verilerine ilişkin Raporun, 15.10.2019 tarihli raporun ve 05.11.2019 tarihli tutanağın gönderildiği görülmüştür.
Emniyet Genel Müdürlüğü Kom Daire Başkanlığı Ulusal Güvenliğe Yönelik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün, 11.09.2019 tarihli Polis Akademisi Verilerine ilişkin Raporunda özetle, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 18.04.2017 tarih, 2017/68532 soruşturma numaralı dosyasında müraacat eden gizli tanık ...'un rızası ile teslim ettiği iki adet microsd kartın incelenmesi neticesinde örgütün mahrem yapılanmasına yönelik bilgilerin elde edildiği belirtilerek verilere dair anlatım ve tespitlerde bulunulmuştur. Raporda, yapılan çalışmada arzlar ile ilgili verilerde polis koleji veya akademesinde okumakta iken ilişkileri kesilen öğrencilerin takibine, açılacak davalara yönelik hukuki süreçte yapılacaklara dair verilerin tespit edildiği, master liste kısmında ise ilişiği kesilen öğrenciler ile ilgili verilerin bulunduğu belirtilmiştir.
15.10.2019 tarihli raporda ise özetle, Gizli Tanık ...'un beyanlarının soruşturma dosyasından talep edilmesi gerektiği belirtilerek, 18.04.2017 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat eden şahsın; FETÖ silahlı terör örgütü ile ilgili ayrıntılı bilgiye sahip olduğunu, kendi özgür iradesiyle müracaat ettiğini, hakkında gizli tanıklığa ilişkin hükümlerin uygulanmasını talep ettiğini, örgüt ile ilgili önemli bilgileri içeren iki adet Micro SD kartı teslim etmek istediğini beyan etmesi üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2017/68532 sayısı ile soruşturmaya başlanıldığı, bu dokümanlarla ilgili yapılan değerlendirmelerde örgütün EGM’ye sızmak için özenle yetiştirdiği, örgüt ideolojisi doğrultusunda hizmet etmeye hazır hale getirilen mensupların her ne kadar eğitim kuramlarından ilişikleri kesilmiş ise de bu öğrenciler hakkında yeniden değerlendirmeler yapılarak diğer devlet kuramlarına sızmaları için hazırladıkları, bu amaçla bu öğrencilerin gönderildikleri Üniversitelerde üniteler oluşturduklarının tespit edildiği, “AKADEMİ BILGI.xlsx” isimli excel dosyası içerisinde yer alan “MASTER LİSTE” isimli excel çalışma sayfası içerisinde (35) sütun başlığı altında kodlama/fışleme bilgisinin olduğu, bu fişlemelerin “BARKOD - GNL MDR - İL - AD - SOY AD - BABA ADI - BÖLGE - ŞUBE KODU - İL ADI - GENEL MÜDÜR YARDIMCISI - MDR - MDR YRD - ÖĞRETMEN - BÖL ÜM - ... - SNF - ÜNV - SON KATEGORİ - OKULDAKİ EN SON DERECE - GEZİCİSON DERECE - DAVA NO - z - ... MY - ... MY KAKAO - ÜNV NE ZAMAN KAYIT OLDU - NE ZAMAN MEZUN OLACAK - MZN DURUMDAKİ KANAAT-TC - ÜNV İL - ÜNV-FAKÜLTE - BÖLÜM- ÜNV TÜR - SÜRE - BLG” şeklinde ki başlıklar halinde yapıldığı, bu hususun tespiti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığı belirtilerek başlıklar ile ilgili Gizli Tanık ...'un beyanlarına yer verildiği anlaşılmakla, ne anlama geldiklerinin belirtildiği, beyanlarında müdür, müdür yardımcısı gibi kişilerin kim olduklarını bilmediğini beyan ettiği belirtilerek, şüpheli ... hakkında dijital verilerde yer alan bilgilerin veride yazılı olduğu hali ile herhangi bir değişiklik yapılmaksızın sunulduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda veriler;
"BARKOD: ..., GNLMDR: ... BEY, İL: MALATYA, AD: ... , SOYAD:... ,BABA ADI: , BÖLGE:D, ŞUBE KODU:1155, İL ADI: MALATYA, GENEL MÜDÜR YARDIMCISI:..., MDR:, MDRYRD :..., ÖĞRETMEN: ..., BÖLÜM: KAMU YÖN. ,...: MEZUN OLDU, SNF: 5 , ÜNV:, SON KATEGORİ: A, OKULDAKİ EN SON DERECE : 5, GEZİCİSON DERECE:, DAVA NO:, z:, ... MY : ..., ... MY KAKAO:, ÜNV NE ZAMAN KAYIT OLDU : 2015, NE ZAMAN MEZUN OLACAK: 2015, MZN DURUMDAKİ KANAAT : AKADEMİSYEN, TC: ..., ÜNV İL: #N/A, ÜNV: #N/A, FAKÜLTE : #N/A, BÖLÜM:#N/A, ÜNV TÜR : #N/A, SÜRE: #N/A ,BLG: #N/A" şeklindedir.
05.11.2019 tarihli tutanakta ise ...'ten ele geçirilen materyalde bulunan klasördeki konumu belirtilmiştir. Bu tutanakta özetle, "Barkod:..., Gnl Mdr : MG, İl Malatya, Ad ve soyad: ..., Bölge D, Şube Kodu ..., Mdr ..., Mdr Yrd ..., Öğretmen ..., Bölüm Kamu Yön, ..., SNF 4, Son kategori A, Okuldaki en son derece 5, ..., Ünv ne zaman kayıt oldu 2015, ne zaman mezun olacak 2015, rehber öğretmen notu en yeni Birime devredildi, Rehber Öğretmen notu 1 haziran, katıldığı deneme sayısı 11, katıldığı deneme sayısı 10, Günlük çalıştığı saat ort 2, Müdür yardımcısı zyrt 4, öğrencinin katıldığı seminer sayısı 3" verilerinin bulunduğu, ...'in ifadesinde klasör içerisindeki bilgileri Malatya Dar Bölge sorumlusu ... adlı kişiden aldığını, liste güncel olmadığından genel liste klasöründe attığını ve Adana Dar Bölgesi ile birleştirdiğini, bu klasör içerisinde güncel bilgilerin olduğunu beyan ettiği belirtilmiştir.
...ın Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği 2017/8734 sayılı soruşturma kapsamındaki ifadesi de dosya içerisinde bulunmaktadır.
Dosya içeriğinde bulunan iki ayrı CD/DVD 'de incelendiğinde ise, ...'in ifadesinin bulunduğu görülmüştür. 13.01.2017 tarihinde kollukta şüpheli sıfatı ile müdafii eşliğinde verdiği ifadesinde, etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini belirterek ele geçen flash bellekle ilgili bilgiler veren ...'in beyanında verilerde geçen "MG" ifadesinin kendisini belirtir müstear ad olduğunu, müstear adının ... olduğunu, yapı içerisinde aldığı görevleri belirttiği, bu kapsamda süreçte Gezici olarakta görev yaptığını, 2016 Mayıs ayının son haftasında ya da Haziran ayının ilk haftasında Gaziantep ilinden İzmir’e gittiklerinde buluştuğu ...'nın kendisinde bulunan bir şifreli flash bellekten aynı zamanda sistem flashı olarak adlandırılan flashtan kopyalayıp kendisine 32 GB.lik bir flash verdiğini, flashı verdikten sonra şifreyle flashı açıp içerisinde bulunan bilgileri kendisine anlattıklarını, flashta belirttiği toplam 9 ilin askeri ve polis okullarında öğrenim gören ya da mezun olmuş olabilecek cemaatin birebir yerleştirdiği öğrencilerin, doktorların, öğretmenlerin, doktor adaylarının isim ve soy isimleri ile Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa ve Balıkesir ilinde öğrencilerin çarşı izninde doktor ya da öğretmenlerle görüşme yaptıkları güvenli evlerin adreslerinin olduğunu, Adıyaman’da gözaltında bulunduğu sürede ikametinde arama yapan polislere flash belleğin kırıldığını söylemiş ise de polislerin söylediği başka bir adresten laptopu alıp adli emanete teslim ettiklerini, ancak serbest kalınca babasının yanlış kavanozdaki flash belleği kırdığını anladığını, Kahramanmaraş iline gelerek yaptığı görüşmede kırılmadığını görevli polislere söylediğini ve polislerle birlikte ikametine giderek flash belleği rızasıyla teslim ettiğini, bu kapsamda yine verilerde yer alan terimlerin ne anlama geldiğini beyan ettiği, diğer materyalde ise HTS analiz raporu ve verilerinin bulunduğu görülmüştür.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 15.04.2021 tarih 2020/2287 soruşturma, 2021/887 karar sayılı ayırma kararı ile şüpheli ... hakkındaki evrakın dosyadan tefriki ile 2021/9488 soruşturma sayılı evraka kayıt edilmesine karar verilmiş, 15.04.2021 tarih, 2021/9488 soruşturma, 2021/793 karar sayılı yetkisizlik kararı ile de soruşturma evrakının şüpheli hakkında Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/8002 sayılı soruşturma dosyasında işlem yapılması nedeni ile mükerrer soruşturmaya neden olmamak adına Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/8002 soruşturma sayılı, 15.06.2021 tarihli yazısı ile Sulh Ceza Hakimliğinden, şüpheli hakkında 2019/8002 sayılı soruşturma dosyasında 15.12.2020 tarihinde delil yetersizliğinden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı Ulusal Güvenliğe Yönelik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün 15.10.2019 tarihli raporunda, ...'ten ele geçirilen materyal içerisinde yapılan sorgulamada şüphelinin, "2-KOLEJ-EXEL" isimli exel içerisinde isminin bulunduğu, Barkod:..., Bölge:D, şube Kodu:1155, MDR:..., MDR YRD:..., Öğretmen:..., ...:M, Sınıf:4, Son Kategori:A, Okuldaki En Son Derece:5 şeklinde kodlandığı, Bölge D'nin anlamının Gaziantepe bağlı iller olduğu, en son derece:5 kodun anlamının "Mahrem yapıyla en üst seviyede ilişkisi olan kişi"'yi temsil ettiği, söz konusu raporun yeni delil niteliğinde olduğundan, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.
Erzincan Sulh Ceza Hakimliğinin 2021/1975 değişik iş sayılı 14.07.2021 tarihli kararı ile istemin reddine kesin olarak karar verilmiştir. Karar gerekçesi özetle belirtildiği şekli ile şöyledir;
"...Emniyet Genel Müdürlüğü Kom Daire Başkanlığı Ulusal Güvenliğe Yönelik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün 15/10/2019 tarihli raporunda şüphelinin örgütün yapısı içerisinde yer aldığı, fakat bu raporun dosyaya 15/12/2020 de verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar tarihinden önce geldiği, Savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar gerekçesinde dosyada mevcut bu rapora değinilmemiş olduğu, dolayısıyla CMK m.172/2 amir hükmü gereği dosyada mevcut raporun kovuşturmaya yer olmadığına dair karar sonrası verilen kararın kaldırılması için yeni delil olarak değerlendirilemeyeceği, talebin bu haliyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı 29.07.2021 tarihli yazısı ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 15/04/2021 tarihli yetkisizlik kararı üzerine soruşturma işlemlerine başlanıldığı, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı Ulusal Güvenliğe Yönelik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün 15.10.2019 tarihli raporunda ...'ten ele geçirilen materyal içerisinde yapılan sorgulamadan mahrem yapıyla en üst seviyede ilişkisi olan kişiyi temsil ettiğine ilişkin rapor bulunduğu, 15.10.2019 tarihli raporun yeni delil niteliğinde olduğundan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılması için talepte bulunulduğu, ancak talebin reddine karar verildiği, her ne kadar söz konusu rapor kovuşturmaya yer olmadığına dair kararından önce temin edilmiş ise de raporun Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca temin edildiği, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/8002 soruşturma dosyasında böyle bir raporun bulunmadığı, bu nedenle raporun yeni delil niteliğinde olduğundan Erzincan Sulh Ceza Hakimliğinin 14/07/2021 tarih 2021/1975 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması ihbar ve görüşünde bulunulmuştur.
III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, yeni delil elde edildiğinden bahisle kaldırılmasına yönelik Cumhuriyet savcısınca yapılan istemin reddine dair kararda isabet bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmakta ise de öncelikle iş bu kararın kanun yararına bozmaya konu olup olamayacağının tartışılması gerekmektedir.
IV-HUKUKİ MEVZUAT;
5271 sayılı CMK'nın
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar
Madde 172 – (1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
(2) (Değişik: 2/1/2017-KHK-680/10 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/9 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hakimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.
(3) (Ek: 11/4/2013-6459/19 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi veya bu karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır.
Cumhuriyet savcısının kararına itiraz ;
Madde 173 – (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh Ceza Hakimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik: 25/5/2005 - 5353/26 md.) Sulh Ceza Hakimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hallerde bu madde hükmü uygulanmaz.
(6) (Değişik: 2/1/2017-KHK-680/11 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/10 md.) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır.
İtiraz olunabilecek kararlar
Madde 267 – (1) Hakim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.
İtiraz usulü ve inceleme mercileri
Madde 268 – (1) Hakim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hallerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263 üncü madde hükmü saklıdır.
(2) Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir.
(3) İtirazı incelemeye yetkili merciler aşağıda gösterilmiştir:
a) (Değişik: 18/6/2014-6545/74 md.) Sulh Ceza Hâkimliği kararlarına yapılan itirazların incelenmesi, o yerde birden fazla sulh ceza hakimliğinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen hakimliğe; son numaralı hakimlik için bir numaralı hakimliğe; ağır ceza mahkemesinin bulunmadığı yerlerde tek sulh ceza hakimliği varsa, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine; ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine aittir.
b) (Değişik:8/7/2021-7331/24 md.) Sulh ceza hakimliğinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin verdiği kararlara karşı yapılan itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulunduğu asliye ceza mahkemesi hâkimine aittir. İtirazı incelemeye yetkili mercilerin farklı olduğu hâllerde, itirazların gecikmeksizin incelenmesi amacıyla, kararına itiraz edilen sulh ceza hâkimliği tarafından gerekli tedbirler alınır. Sulh ceza hâkimliği işleri, asliye ceza hâkimi tarafından görülüyorsa itirazı inceleme yetkisi ağır ceza mahkemesi başkanına aittir.
c) Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine ve bu mahkeme ile başkanı tarafından verilen kararlar hakkındaki itirazların incelenmesi, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye; son numaralı daire için birinci daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi varsa, en yakın ağır ceza mahkemesine aittir.
d) Naip hâkim kararlarına yapılacak itirazların incelenmesi, mensup oldukları ağır ceza mahkemesi başkanına, istinabe olunan mahkeme kararlarına karşı yukarıdaki bentlerde belirtilen esaslara göre bulundukları yerdeki mahkeme başkanı veya mahkemeye aittir.
e) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları ile Yargıtay ceza dairelerinin esas mahkeme olarak baktıkları davalarda verdikleri kararlara yapılan itirazlarda; üyenin kararını görevli olduğu dairenin başkanı, daire başkanı ile ceza dairesinin kararını numara itibarıyla izleyen ceza dairesi; son numaralı daire söz konusu ise birinci ceza dairesi inceler.
V-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Ayrıntıları, 14.11.1977 tarih, 3-2 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen istikrar kazanmış kararlarında (03.04.2012 tarih 2011/10-438 - 2012/141 sy. 10.05.2011 tarih 6-80-90 sy. 14.12.2010 tarih 4-210-259 sy. 15.06.2010 tarih 9-117-146 sy. 23.06.2009 tarih 9-30-177 sy. gibi) açıklandığı üzere: 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinde, olağanüstü bir kanun yolu olarak düzenlenen kanun yararına bozma ile; hakim ya da mahkemelerce verilen ve temyiz veya istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar yahut hükümlerdeki gerek maddi gerekse usule ilişkin hukuka aykırılıkların hem ilgilisi hem de toplum açısından giderilmesi ile ülkede uygulama birliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ancak kesin kararlara karşı kabul edilmesi nedeniyle bu amaçlara hizmet etmeyen, sadece yapılan uygulamanın hatalı olduğunun tespiti ile yetinilmesi sonucunu doğuran hukuka aykırılıkların bu yolla çözülmesinde kanun yararı olmadığı gibi bu uygulamanın kesin hükmün otoritesini sarsacağı da açıktır.
Soruşturma işlemleri ve kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararlara ilişkin usul yönünden, Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar (CMK. 160/1 m.). Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri aracılığıyla her türlü araştırmayı yapabilir (CMK. 161/1 m.). Soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilmemesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde Kovuşturmaya Yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı süresi ve mercii gösterilir (CMK. 172/1 m.).
Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı Ağır Ceza Mahkemesinin bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hakimliğine itiraz edebilir (CMK. 173/1 m.). İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirecek olaylar ve deliller belirtilir (CMK. 173/2 m.).
Sulh Ceza Hakimliği, istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir (CMK. 173/4 m.). Sulh Ceza Hakimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek üzere, o yer Cumhuriyet savcılığına talepte bulunabilir. Kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa istemi gerekçeli olarak reddeder. İtiraz edeni giderlere mahkum eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir (CMK. 173/2 m.). Dava zaman aşımı süresi içinde aynı fiille ilgili olarak kamu davası açılabilmesi için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmesi ve bu hususta merciince yeniden soruşturmaya başlanılması hususunda bir karar verilmedikçe kamu davası açılamayacaktır.
Kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararlara itiraz edilmesi üzerine verilen Sulh Ceza Hakimliği kararlarına karşı itiraz yasa yoluna gidilip gidilemeyeceği hususuna gelince;
Yasa'da sulh ceza hakimliğinin CMK'nın 173. maddesi kapsamında itiraz üzerine verdiği kovuşturma talebinin reddine ilişkin kararlarına karşı her hangi bir kanun yolu kabul edilmemiştir. Kovuşturma talebinin reddine ilişkin kararlar verildiğinde kesindir. Aynı şekilde, sulh ceza hakimliğinin kovuşturma davasını kabul etmesi ve savcıya dava açmasını emretmesi halinde de, şüpheli ve savcıya tanınmış bir kanun yolu bulunmamaktadır. Kovuşturma davası sonunda sulh ceza hakimliğince verilen ve kesin olan kararlara karşı olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozmaya başvurulacağı öğretide ve uygulamada kabul edilmektedir(Ceza Muhakemesi Hukuku 12. Baskı, 527 .sy.centel/Zafer). Dairemizce de benimsenen uygulama da bu yönde gelişmiştir.(Y4CD, 27.11.2007/8603/9977; Y9CD 10.03.2010-2357/2913, Y12CD 19.10.2011-5011/3346)
Ancak CMK'nın 173. maddesinde yer alan düzenleme, Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı itiraz müessesesine ilişkindir ve buna göre Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına itiraz, münhasıran suçtan zarar görene ( Madde 173/1) tanınmış bir haktır.
Aynı yasanın 172/2. maddesindeki; "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hakimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz." hükmü ise, itiraz yolu da dahil olmakla birlikte itiraz dışında Cumhuriyet savcısının taleplerini de kapsayan farklı bir kurumdur.
İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrasının uygulanacağına dair usulün 173/6. maddesindeki atıf da, 172/2. madde kapsamında verilen kararların; "kural olarak talep üzerine verilen hakimlik kararları" olduğunu işaret etmektedir. İtiraz üzerine verilen karar kesin olduğuna göre 173/6. maddenin başka bir anlamı ifade ettiğini söylemek zordur. Doktrinde de (Prof Dr. Ersan Şen, https:// www.hukukihaber.net /kyok-sonrasi- yeni- delil- makale, 6733.html, erişim tarihi 10.01.2022) CMK'nın 172/2. maddesi ile 173/1. maddesindeki düzenlemelerin farklı usul kurumlarına ilişkin olduğu kabul edilmiştir.
Şu hale göre, şüpheli hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, yeni delil elde edildiğinden bahisle kaldırılmasına yönelik Cumhuriyet savcısınca yapılan istemin reddine dair verilen kararın, CMK'nın 173/1. maddesine istinaden "itiraz üzerine verilmiş" bir karar değil ve fakat 172/2. maddesi kapsamında "talep üzerine tesis edilmiş bir hakimlik kararı" olması nedeniyle, anılan yasanın 267. maddesindeki; "Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir." açık hüküm nedeniyle itiraz kanun yoluna tabi olduğunun kabulü gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yürütülen soruşturma neticesinde verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair itiraz edilmeyen kararın, yeni delil elde edildiğinden bahisle kaldırılmasına yönelik yapılan istem üzerine Sulh Ceza Hakimliğince verilen talebe konu kararın, itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle henüz kesinleşmediği anlaşılmakla kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağından istemin reddine karar verilmiştir.
VI-SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.11.2021 tarih ve 2021/124681 sayılı tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.