18. Ceza Dairesi 2018/6737 E. , 2019/1743 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Hakaret ve basit yaralama suçlarından sanık ..."nün 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 86/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.740,00 Türk Lirası ve 2.000,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2017 tarihli ve 2016/38 esas, 2017/659 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı hakaret ve basit yaralama suçlarının uzlaştırma kapsamında kaldığı, 18/04/2017 tarihli uzlaştırma raporuna göre taraflar arasında herhangi bir edim olmaksızın uzlaşmanın sağlandığı anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 254/2. maddesindeki "Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir." şeklindeki düzenleme gereğince, sanık hakkında düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I- Olay:
Hakaret ve basit yaralama suçlarından sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, her iki suçtan da adli para cezasıyla cezalandırılmasına, ceza miktarı ve verildiği tarih itibariyle kesin olmak üzere karar verildiği, katılan Naciye Özdemir ile sanık ...’nün herhangi bir edim olmaksızın uzlaşmalarına rağmen sanık hakkında bu suçlardan mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Uzlaştırma dava şartına bağlı suçlarda tarafların herhangi bir edim öngörülmeksizin uzlaştıkları takdirde açılan kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253 ve devamı maddelerinde düzenlenen uzlaştırma müessesesinde 24/11/2016 tarihinde kabul edilen 6763 sayılı Yasa ile köklü değişiklikler yapılmıştır. 6763 sayılı Kanun 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe girmiştir.
6763 Sayılı Kanun ile değişiklik öncesi şikayete bağlı suçlar ile şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç olmak üzere TCK"nın 86. maddesi), taksirle yaralama (TCK"nın 89. maddesi), konut dokunulmazlığının ihlali (TCK"nın 116. maddesi), çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK"nın 234. maddesi), ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (TCK"nın 234. maddesi, dördüncü madde hariç) ve özel kanunlarda uzlaşmaya tabi olduğu belirtilen suçlar uzlaşmaya tabi suçlar idi. Bu genel kuralın istisnası olarak da soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa da etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar uzlaşma kapsamında değildi. Ana kuralın bir diğer önemli istisnası da uzlaştırma kapsamına giren bir suçun uzlaşma kapsamına girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi durumu idi ki, bu durumda da uzlaşma hükümlerinin uygulanmayacağı yaptırım altına alınmıştı.
Ayrıca CMK"nın 254. maddesinde de: “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, uzlaştırma işlemleri 253"üncü maddede belirtilen esas ve usule göre, mahkeme tarafından yapılır.” hükmü düzenlenmişti. Bu madde de 6763 sayılı yasa ile: “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Öte yandan taraflar arasında gerçekleştirilen uzlaşma girişiminin olumlu sonuçlanması durumunda, bir başka deyişle tarafların herhangi bir edim öngörülmeksizin uzlaşmaları veya öngörülen edimin def’aten ödenerek uzlaşmaları durumunda yargılamaya konu kamu davası hakkında düşme kararı verileceği CMK’nın 254/2. maddesinde düzenlenmiştir.
5271 sayılı CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında da, “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükmü yer almaktadır.
İncelenen dosyada; sanık hakkında katılan Naciye Özdemir’e yönelik hakaret ve yaralama suçlarından kamu davasının açıldığı, bu suçların uzlaştırma işlemine tabi suçlardan olduğu, tarafların kovuşturma aşamasında uzlaştıklarına ilişkin raporun dava dosyasına sunulduğu, hal böyle iken sanık hakkında katılan Naciye Özdemir’e yönelik hakaret ve yaralama eylemleri nedeni ile bu suçlardan açılan kamu davalarının, CMK’nın 254/2 ve 223/8. maddeleri gereğince düşürülmelerine karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında mahkumiyet hükümleri kurulması hukuka aykırı görülmekle kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret ve yaralama suçundan sanık ... hakkında, Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 05/12/2017 tarihli ve 2016/38 (E) ve 2017/659 (K) sayılı dosyası kapsamında katılan Naciye Özdemir’e yönelik hakaret ve kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet kararlarının, 5271 sayılı CMK" nın 309. maddesi uyarınca BOZULMALARINA,
2- Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası uyarınca kararlardaki hukuka aykırılık, hükümlerin Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; sanık hakkında katılan Naciye Özdemir’e yönelik hakaret ve kasten yaralama suçlarından açılan kamu davalarının, CMK’nın 254/2 ve 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMELERİNE,
3- Kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 21/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.