16. Hukuk Dairesi 2014/5068 E. , 2014/7826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SOLHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2013
NUMARASI : 2012/251-2013/124
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişme konusu taşınmazın tespitine esas tapu kaydının haritası mevcut ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi gereğince, haritası yoksa yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının yer göstermeleri ile kapsamının belirlenmesi, fen bilirkişisinden tapu kaydının tüm sınırlarını gösterir ayrıntılı rapor alınması, tapu kaydının kapsamı dışında kalan yerler yönünden davalılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişme konusu. ada. parsel sayılı taşınmazın davalıların dayanak tapu kaydı kapsamında kaldığı ayrıca davalılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu, kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; tapu uygulaması ve davalılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı yönünde yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi zorunludur. Hükmüne uyulan bozma ilamında taşınmaza uygulanan tapu kaydının yöntemince uygulanarak kapsamının tayin edilmesi ve çekişmeli taşınmazın bu tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığının saptanması, kayıt miktar fazlası yönünden de usulünce zilyetlik araştırması yapılması gereğine işaret edilmesine rağmen, mahkemece sadece tespite esas 17.01.1962 tarih ve 11 numaralı tapu kaydı uygulanmış davalılar dayanağı 17.01.1962 tarih ve 12 numaralı tapu kaydı hiç uygulanmamıştır. Dosya içerisindeki 20.10.2010 tarihli ziraat bilirkişisi raporunda taşınmazın tarım arazisi olmadığı içerisinde yoğun şekilde geven bitkisi olduğu belirtilmiş, 17.06.2013 tarihli ziraat bilirkişisi raporunda ise taşınmazın içerinde geven bitkisinin olmadığı ve tarım arazisi olduğu açıklanmış olmasına göre mahkemece bu çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davalıların dayanak tapu kaydı olan 17.01.1962 tarih ve 12 numaralı tapu kaydı tüm tesis ve tedavülleriyle getirtilmeli, mahallinde keşif yapılarak tespite esas 17.01.1962 tarih ve 11 ve davalıların dayandığı aynı tarih 12 numaralı tapu kayıtları yerel bilirkişiler yardımı ile zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği sınırlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, dayanak tapu kayıtlarının hudutlarında "taşlık" "sırt" gibi gayri sabit hudutlar bulunması nedeniyle, kayıtların miktarlarıyla geçerli olacağı da göz önünde bulundurularak, tapu kayıtlarının sabit noktalarından başlanılarak miktarları kadar yer belirlenmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir ve tapu kayıtlarının uygulamasını ve kapsamını gösterir rapor alınmalıdır. Dayanak tapu kayıtlarının kayıt miktar fazlası yönünden mahallinde yapılacak olan keşifte yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, fen bilirkişisi, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşacak uzman bilirkişiler de hazır bulundurulmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın hangi tarihten beri kimler tarafından neye istinaden zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tespit tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski uydu fotoğrafları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle taşınmazın niteliği belirlenmeye çalışılmalı, konusunda ve 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan önceki bilirkişi raporları da irdelenecek ve çelişki giderilecek şekilde taşınmaz içerisinde meralarda görülen geven bitkisinin olup olmadığı, çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra taşınmazın sınırları fen bilirkişisince fotoğraflar üzerinde gösterilmeli, tanık ve bilirkişi sözleri bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bu şekilde tapu kaydı miktar fazlası bölüm yönünden davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.