MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... 22/06/2011 günlü dilekçesiyle, ....Köyü 2128 sayılı parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirlenerek gerçek kişiler adına yapılan kadastro tesbitinin iptaline, Hazine adına tesciline karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden de geçtikten sonra kesinleştiği, ancak tescile ilişkin hükmünü oluştururken parselin 2/B"lik yer niteliğinde olduğunu belirtmediği, taşınmazın bu niteliğiyle Hazine adına tescili için tapu sicil müdürlüğüne başvurduklarında ise, kendilerine tapu sicil müdürlüğünce, hükümde bu hususun yer almadığından tescil işleminin yapılamayacağının bildirildiği, mahkemenin sözü edilen kesinleşen kararının, tavzihen düzeltilerek Varsak Köyü 2128 sayılı parselin 6831 sayılı Kanunun 2/B gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tavzih isteminin kabulü ile çekişmeli ... Mevkii 2128 sayılı parselin 1744 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığının tesbitine, bu durumun mahkeme kararında belirtildiğinin açıklanmasına, kullanan kişinin Halil oğlu ... olduğunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine ilişkin verilen 13.12.2011 gün ve 1989/736 - 1990/594 karar sayılı hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmekle Dairenin 03.04.2012 gün 2012/2891 - 5010 sayılı kararı ile “...kadastro mahkemesinin 25.09.1990 gün ve 1989/736 - 594 sayılı kararının gerekçesinde, çekişmeli parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B işlemiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının belirlendiğinden söz edildiği halde, hüküm fıkrasında parselin belirlenen niteliğine hiç değinilmeden, tesbit gibi tesciline dendiği, parselin tesbit tutanağının iktisap sütununa 28.08.1989 tarihinde parselin 2/B"lik yerler ile ilgisi olmadığı, 1968 yılı arazi kadastrosunda taşlık ve çalılık olarak tapulama dışı bırakıldığı anlaşıldığından 22. madde gereği Hazine adına tesbit edildiği eklenerek beyanlar hanesinde ..."ın kullanımında olduğu ve üzerindeki zeytin ağaçlarının ...’a ait olduğu yazılarak Hazine adına tesbit edildiği, başka deyişle parselin 2/B"lik yer niteliğiyle değil taşlık ve çalılık niteliğiyle 3402 sayılı Kanunun 22. maddesi gereğince Hazine adına tesbit edildiği, mahkemece tesbit gibi tescile hükmedilmekle, taşlık ve çalılık niteliğiyle Hazine adına tescil edildiği, tavzih istemi kabul edilerek çekişmeli parselin 2/B"lik yer niteliğiyle Hazine adına tescilinin taşınmazın niteliğinin ve dolayısıyla hükmün değiştirilmesi anlamına geleceği, oysa tavzih yoluyla daha önce kesinleşmiş mahkeme hükmün değiştirilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi...” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, tavzih talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, kesinleşen mahkeme kararının tavzih yoluyla düzeltilmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi, daha sonra 1976 yılında yapılıp, ekip çalışmaları 23/04/1977 komisyonun itirazların incelenmesine ilişkin çalışmaları da 13/04/1982 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1987 yılında yapılıp dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 2896 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.