8. Hukuk Dairesi 2011/1226 E. , 2011/5518 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.10.2010 gün ve 250/313 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ..., dava konusu 115 ada 3, 5 ve 6 parsellerin muris ...’den kaldığını, bu parsellerle birlikte kendisine verilen 161 m2 miktarındaki yerin bir bütün olduğunu, mirasen intikal eden bu yer üzerine eşit olarak hak sahibi olmaları ve kendisine de 823,53 m2 yer verilmesi gerektiğini açıklayarak 115 ada 3, 5 ve 6 parsellerde davalılar adına fazla yapılan tescilin iptaliyle adına 823,53 m2 yerin tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan...davaya cevap vermemiş, diğer davalı ... mahallinde yapılan keşifte davacıya az yer verildiğini kabul etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalı ...’ın kabulünü de dikkate alarak 115 ada 6 parsel yönünden tapu kaydının kısmen iptaliyle ¼ "lük kısmının davacı adına tapuya tesciline, aynı yer 115 ada 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar bakımından tapu kayıtlarının kısmen iptaliyle her parselde 3/20"şer hissenin davacı adına tapuya kayıt ve tescillerine, kalanın ...in üzerinde bırakılmasına, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.
Hüküm, 115 ada 3 ve 115 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı adına tespit gören 115 ada 4 parselle birlikte 115 ada 3, 5 ve 6 parsellerin kadastro tutanaklarının edinme sebebi sütununda; dava konusu taşınmazların 19.01.1971 tarih 107 sıra numaralı tapu kaydına istinaden ... oğlu ... adına kayıtlı olduğu, tapu kaydının adı geçen parselleri kapsadığı, muris ...’in sağlığında 1997 yılında taşınmazını haricen ve rızaen üç parçaya böldüğü ve 115 ada 6 numaralı parselin yerini oğlu ...’a, aynı ada 5 numaralı parselin yerini ...’e ve aynı ada 4 numaralı parselin yerini de gelini ...kızı ...’e bağışlayarak bıraktığı, öncesi tapulu olmayan 115 ada 2 ve 3 numaralı parsellerin de yine ...’in zilyetliğinde olduğu, ...’in sağlığında 1997 yılında 115 ada 2 numaralı parseli dava dışı oğlu ...’e 3 numaralı parseli de davalı oğlu ...’e haricen ve rızaen taksim ederek bağışladığı anlaşılmaktadır. Tespitlerine itiraz edilmeyen kadastro tutanakları 2008 yılında kesinleşmiştir. Muris ...’in 1997 yılında yaptığı taksimi müteakip 10.02.1999 tarihinde vefat ettiği veraset belgesinden görülmektedir.
Davacı, yukarıda açıklanan kadastro tutanaklarındaki edinme sebeplerine göre, tutanağın aksini ispat etmek durumundadır. Muris sağlığında kendi rızasıyla tutanakta açıklandığı gibi, taşınmazlarını fiilen taksim edip, mirasçılarına bırakmış ve aksi ispatlanamıyorsa davanın reddi; muris öldükten sonra taksim yapılmışsa bu taksimin mutlaka yüzölçümü itibariyle mirasçılar arasında eşit olması da gerekmeyeceği düşünülerek taksime değer verilip davanın kısmen kabulü; ve yine murisin sağlığında ya da ölümden sonra mirasçılarının kendi aralarında yaptığı böyle bir taksim yoksa şimdi olduğu gibi miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekir. Mahkemece yapılan inceleme bu anlamda yetersizdir.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle kadastro tutanağının edinme sebebinde yazılı iktisap sebeplerinin aksi yönünde iddiada bulunulduğuna göre, 6100 sayılı HMK. nun 243. 259/2 ve 290/2 maddelerine göre, taşınmazın başında yapılacak keşfe davet edilecek olan davacı ve davalı şahitlerinden murisin sağlığında taşınmazlarını mirasçılar arasında taksim edip etmediği ve kadastro tespitlerinin bu taksime göre yapılıp yapılmadığı hususunun sorulması gerekir. Dinlenen davacı şahitleri, muris Mehmet’in mirasçılarının kendi aralarında taksim yaptığını duyduklarını ifade ettiklerine göre, taksimin ne şekilde ve ne zaman yapıldığı, bu taksimin eşit olarak mı, yoksa kullanım durumuna göre mi yapıldığı hususunun da açıklığa kavuşturulması gerekir. Zira yukarıda da izah edildiği gibi taksimin mutlak suretle yüzölçümü itibariyle eşit olmasının gerekmediği de düşünülmelidir.
Mahkemece, ayrıca davalı ...’in varsa delillerini bildirmesi için kendisine mehil verilmesi ve özellikle bildireceği şahitlerin davet edilerek taşınmazın başında yukarıda açıklandığı biçimde yapılacak keşifte dinlenilmesi gerekir. Eksik incelemeyle karar verilemez.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme hükmünün ...’e ait 115 ada 3 ve 5 parseller yönünden açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 148,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 28.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.