8. Hukuk Dairesi 2011/848 E. , 2011/5509 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi
... ile ... aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 16.06.2009 gün ve 1271/670 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı dava ile vekil edeninin eşi ...’ın dava konusu tapusuz taşınmazı 6.4.1995 tarihinde Ummuhan Uçak’tan zilyetliğini satın ve devraldığını, taşınmaz üzerinde bulunan evin davalı tarafından haksız olarak işgal edildiğini açıklayarak davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ...’ın taşınmaza yaptığı müdahalenin önlenmesine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK. nun 683. maddesi çerçevesinde çözümlenmesi gereken ayni hakka ilişkin müdahalenin önlenmesi davasıdır.
Mahkemece, davanın zilyetliğin korunması davası olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu yöndeki gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava; başlangıçta ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, anılan mahkemenin 17.12.2007 tarihinde kesinleşen 19.7.2007 tarih ve 2006/363 Esas, 2007/213 Karar sayılı kararıyla davanın TMK.nun 982. maddesi uyarınca zilyetliğin korunması davası olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Görevsizlik kararı temyiz edilmeden 17.12.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Dosya, HMK.nun 20 (1086 sayılı HUMK.nun 193 m.) maddesinde öngörülen süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye aktarılmıştır.
Uyuşmazlık konusu evin üzerinde yer aldığı 310 ada 1 sayılı parsel; kadastro yoluyla 31.05.1977 tarihinde ... Belediyesi tüzel kişiliği adına tapuya bağlanmıştır. Görüldüğü gibi zeminin taraflarla bir ilgisi bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz ...’ye ait iken ölümüyle mirasçıları arasında yapılan taksim sonucu oğlu ...’ye düştüğü ve bunun tarafından dosya arasında bulunan 8.3.1995 tarihli harici satış senediyle ...a satıldığı, ...ın da 6.4.1995 tarihinde, davacı ...’a 36 milyon lira karşılığında evi sattığı belirlenmiştir. Söz konusu 6.4.1995 tarihli harici satış senedinde cins olarak “arsa iken bir odalı, çeşme ve elektrik ihtiva eden ev” ibaresi yazılıdır. Senet kapsamından da anlaşıldığı üzere uyuşmazlığın zeminle ilgisi olmayıp söz konusu evle ilgilidir. Bu ev davalı ...’ın eşi ... tarafından 6.4.1995 tarihinde 36 milyon lira bedelle davacıya satıldığı halde Ümmühan ve eşinin bu evde oturmaya devam ettikleri anlaşılmaktadır. Davacı da dava dilekçesinde açıkça evin davalılar tarafından haksız olarak işgal edildiğini belirtmekte ve müdahalenin önlenilmesini istemektedir. Bu somut ve hukuki olgular gözetildiğinde davanın alıcının davalı olan eşine yöneltilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır. Çünkü davalı da aynı evde oturmaktadır.
Saptanan bu hukuki ve somut olgu karşısında davanın TMK.nun 982 ile 987. maddelerinde yer alan zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilemez. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime aittir (6100 sayılı HMK.m. 26, 25, 33; 1086 sayılı HUMK. m. 74, 75, 76).
O halde mahkemece yapılacak iş; davanın ayni hakka ilişkin müdahalenin önlenmesi davası olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın TMK.nun 683. maddesi uyarınca, iddia ve savunma çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Davalının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 81,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 27.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.