Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3320 Esas 2020/4973 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3320
Karar No: 2020/4973
Karar Tarihi: 24.09.2020

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3320 Esas 2020/4973 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2018/3320 E.  ,  2020/4973 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1) Suç tarihinde Diyarbakır- Şanlıurfa karayolu, Hilvan/... Köyü mevkiinde Hilvan İlçe Jandarma Komutanlığınca yapılan yol kontrolünde ..."a ait toplam 20.760 gram kubar esrar maddesinin yakalandığı, olaya ilişkin düzenlenen “olay yeri tespit, yakalama ve el koyma tutanağında” Hilvan İlçe Jandarma Komutanlığında görev yapan sanık J. Kd. Bçşv. ..., sanık Uzm. J. Kad. Çvş. ... ve tanıklar J. Asb. Çvş. ... ile Uzm. J. Çvş ...’nın isim ve imzaları bulunduğu halde, sonradan düzenlenen ve olay tarihinde İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yapan sanık ..."in “aslının fotokopisidir” şeklinde kaşe ve imzasının bulunduğu ikinci “olay yeri tespit, yakalama ve el koyma tutanağında” ise sadece sanıklar ... ve ..."un isim ve imzalarının bulunduğu, sanıklara 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa göre Kaçak Eşya Yakalanması Halinde Muhbir ve El Koyanlara İkramiye Ödenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca ayrı ayrı 357,96 TL tutarında ikramiye ödendiği, sanıkların, tanıklar ... ve ...’nın isim ve imzalarının bulunduğu ilk tutanaktan farklı olarak ikinci bir tutanak düzenlemek suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia ve kabul edildiği olayda; sanıklar ile tanıklar ..., ... ve hakkında beraat hükmü kurulan sanık ... arasında önceye dayalı husumetin ve menfaat ilişkisinin bulunmaması; sanıkların, aşamalarda istikrarlı şekilde, komutanları olan sanık ...’in “bu olayda bizzat emeği geçen sizsiniz, ikinizin ikramiye almasını istiyorum” talimatı üzerine suça konu belgeyi düzenlediklerini savunmaları; sanık ...’in, sanıkların daha önce de uyuşturucu madde yakalama olaylarında aktif olarak görev alıp gayretli çalıştıklarını, bu olayda da ikramiyeye hak kazandıklarını düşündüğünü, oluşan güven duygusundan dolayı sanıkların getirdikleri evrakın aslını görmeden onayladığını, asıl evrakta dört kişinin imzasının bulunduğunu bilmediğini beyan etmesi karşısında; suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre Kaçak Eşya Yakalanması Halinde Muhbir ve El Koyanlara İkramiye Ödenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğe göre suça konu belge nedeniyle sanıkların fazladan ikramiye alıp almadıkları araştırılarak, belgenin ilk haline göre alınacak ikramiye miktarının değişmemesi halinde eylemin faydasız sahtecilik niteliğinde olup olmadığı, sahtecilik kastıyla hareket edip etmedikleri, eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağının da tartışılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hükümler kurulması,
    2) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.