Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/36
Karar No: 2019/5440
Karar Tarihi: 05.12.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/36 Esas 2019/5440 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/36 E.  ,  2019/5440 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanın kabulüne yönelik 2015/1240 esas, 2017/124 karar sayılı ve 01.02.2017 tarihli hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına yönelik kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, dava dışı ... Transport Ltd. Şti. ile davalının aralarında 2010 yılında akdedilen genel kredi sözleşmesinde davacının kefaletinin bulunduğunu, bu sözleşmeye istinaden teminat olarak davacıya ait taşınmazda davalı lehine ipotek tesis edildiğini ancak kredi borcunun 15.03.2011 tarihinde ödenerek kapatıldığını ve ipoteğin fek edildiğini, takibe konu diğer genel kredi sözleşmelerinde kefaletinin bulunmadığını belirterek hakkında başlatılan icra takip dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, 23.03.2010 tarihli genel kredi sözleşmesinde 500.000 TL için davacının kefaleten imzasının bulunduğunu, kefaletin karşılıklı sonlandırılmasına ilişkin davalı bankanın iradi beyanı olmadığını, ipoteğin fek edilmesinin kefaletin sona ermesi sonucunu doğurmayacağını, dava dışı firmaya kullandırılan kredilerin cari hesap niteliğinde olduğunu imzalanan genel kredi sözleşmelerinin birbirinin devamı mahiyetinde olup sözleşme gereği davacının sorumluluğunun devam ettiğini savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takibe esas sunulan 23.10.2010 tarihli genel kredi sözleşmesi ile taşıt kredi sözleşmesi altında kefil sıfatı ile davacının imzalarının olmadığı, genel kredi sözleşmesinden önce imzalanan "limit arttırım sözleşmesi" adı altındaki sözleşmede kefil sıfatı ile imzasının bulunuyor olması salt olarak davacının borçlu olduğu anlamına gelmeyeceği, takip dayanağı kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı BK"nun 583. maddesi kapsamında usulüne uygun bir şekilde düzenlenmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, davacı tarafından 15.03.2011 tarihinde yapılan ödeme ile davacının kefil olduğu kredi borcunun sona erdiği, davacı taşınmazı üzerine davalı banka lehine konulan ipoteğin fek edildiği, 818 sayılı BK. 492. maddesinde "Asıl borç herhangi bir sebeple sakıt olunca kefil beri olur." hükmü gereğince kefalet sözleşmesinin de sona erdiği, davaya ve takibe konu alacağın davalı banka ile dava dışı şirket arasında 30.10.2012 tarihinde akdedilen ve davacının imzasının bulunmadığı kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının 30.10.2012 tarihli kredi sözleşmesi nedeniyle oluşan borçtan sorumlu tutulamayacağı, davacı takipte davalının kötüniyetli olduğunun davacı tarafın ispatlayamadığı, davacının davasının kabulüne dair mahkeme kararı esas itibarıyla doğruysa da, mahkeme gerekçesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak değişik gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2017/706 esas, 2017/927 karar ve 28.09.2017 tarihli hükmünün ONANMASINA, dosyanın Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 05/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi