1. Hukuk Dairesi 2017/410 E. , 2020/2280 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ın, anneleriyle olan boşanma davası sırasında annelerinin yanında yer aldıklarını düşünerek çocuklarından mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini ve tüm mal varlığını kardeşlerine taksim yoluyla devrettiğini, kalan iki parça taşınmazını ise kardeşinin eşinin ağabeyi olan davalı ...’e ölümünden kısa bir süre önce muvazaalı olarak satış yoluyla temlik ettiğini, bir kısım taşınmazın da mirasbırakanın ölümünden sonra vekaletle devredildiğini ileri sürerek sayfa 2000, 2658, 3088, 488, 490, 496’da kayıtlı taşınmazlar ile 305, 3105, 3104 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini, olmadığı taktirde tenkisini istemişler; 04.10.2010 tarihli dilekçe ile dava dilekçesine sayfa 491’de kayıtlı taşınmazın tapu kaydının da eklenmiş olup anılan taşınmazın da dava konusu edildiğini beyan etmişler; 29.02.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle; dava konusu 488, 496 ve 3104 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının muvazaa nedeniyle iptalini istemişlerdir.
Davalılar...,...,...,..., miras yoluyla intikal eden taşınmazları mirasbırakan kardeşleri ... ile paylaştıklarını, ancak mirasbırakanın kendisine taksimle isabet eden taşınmazları borçları nedeniyle satmak zorunda kaldığını, dava konusu 488 ve 3104 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanın vekili eliyle davalı ...’e satıldığını, mirasbırakanın 3472 parsel sayılı taşınmaz üzerine borçlanmak suretiyle ev inşaa ettiğini ve bu borçları nedeniyle taşınmazlarını sattığını; davalı ..., dava konusu taşınmazı 12.000 TL bedelle dava dışı vekil ...’tan satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlar; davalılar ... ile ... aşamalarda, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı ve vekalet görevinin kötüye kullanılmasına ilişkin olarak açılmış bir dava da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece; davanın, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu, davacıların mirasbırakan ..."ın 10 parça taşınmazını mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde davalılara temlik ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açtıkları, aşamada davayı ıslah ederek 488, 496 ve 3104 parsel numaralı taşınmazların tapu kayıtlarının muvazaa nedeni ile iptalini istedikleri, dava konusu 496 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanın tayin ettiği vekil ... tarafından vefatından sonra devredildiği ancak işlemin geçersizliği veya vekalet görevinin kötüye kullanıldığına dair bir dava bulunmadığı saptanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olduğu ve bu yöne değinen temyiz itirazlarının yerinde olmadığı için reddine, dava konusu 488 ve 3104 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince; yeterli bir araştırma yapıldığının söylenemeyeceği, zira dava konusu taşınmazların mirasbırakanın vefatından yalnızca 5 gün önce satıldığı halde terekeden para çıkıp çıkmadığı araştırılmadığı gibi mirasbırakanın ev yaptırması nedeniyle borçlu olduğu ifade edildiği halde böyle bir evin olup olmadığı, evin nerede ve ne durumda olduğu ve mirasbırakanın gerçekten borçlu olup olmadığının da araştırılmadığı, ayrıca mirasbırakan ile davacılar arasındaki beşeri ilişkiler ile mirasbırakana ait başka taşınmazlar bulunup bulunmadığının da yeterince irdelenmediği, hal böyle olunca muvazaa iddiasının araştırılması, mirasbırakanın gerçek irade ve amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığına işaret edilerek bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle dava konusu 488 ve 3104 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın reddine, kesinleşen kısımlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı.Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Hemen belirtilmelidir ki; gerekçeli karar başlığında davacı ...ın adının yer almaması mahallinde düzeltilebilecek bir maddi hata olarak görülmüştür.
Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 25.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.