22. Ceza Dairesi Esas No: 2015/15922 Karar No: 2016/10124 Karar Tarihi: 13.6.2016
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/15922 Esas 2016/10124 Karar Sayılı İlamı
22. Ceza Dairesi 2015/15922 E. , 2016/10124 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.01.2014 gün, 2013/2-686 Esas ve 2014/19 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; hırsızlık suçunun konusunu aracın kendisi oluşturması durumunda, malın çalınması sırasında otomobile verilen zarardan dolayı, ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilemeyeceği, TCK’nin 142/2-d maddesinin de ancak hırsızlık suçunun “haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit aksamına zarar vermeden olağan yollar ile kilidi açmak suretiyle” işlenmesi halinde uygulanabileceği, dosya içeriğine göre, sanığın müştekiye ait kamyonetin kapı kilidini adli emanette kayıtlı anahtar ile zorlayıp kilit göbeğini kırarak açmaya çalıştığının anlaşılması karşısında; anahtar ile kilit aksamına zarar vermeden ve anahtar gibi kullanılmak sureti ile kilidin açılmaya çalışıldığına dair tespit ve kanıt bulunmadığı nazara alınıp , sanığın kastının aracın mülkiyetine yönelik olup olmadığı da karar yerinde tartışılmadan ve mülkiyete yönelik olması halinde eyleminin sadece TCK"nin 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden, sanığın aynı Kanun"un 142/2-d ve 151. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi, 2-Anayasa Mahkemesi"nin hüküm tarihinden sonra, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin, 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.6.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.