Esas No: 2021/9168
Karar No: 2022/1728
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9168 Esas 2022/1728 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hüküm giydikleri bir davada, yerel mahkemenin verdiği kararın temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; suç tarihi ve ele geçirilen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin değişiklik gösteren kanun maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, takdiri indirim uygulama maddesinin yanlış uygulandığı, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle yeniden değerlendirilmesi gerektiği ve davayı izleyen kurumun katılma hakkı bulunmadığı ancak davaya katılan olarak kabul edildiği sonucuna varıldığı belirtilmiştir. Kararda, 5607 sayılı Kanun, 6455, 6545 ve 7242 sayılı Kanunlar ile değişiklik gösteren kanun maddeleri, takdiri indirim uygulama maddesi, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulaması, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi ve davaya katılma hakkı gibi konulara değinilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4. Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan ... Kurumu'nun davaya katılan olarak kabul edilip, lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve malen sorumlu vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.