15. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/684 Karar No: 2021/1630 Karar Tarihi: 13.04.2021
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2021/684 Esas 2021/1630 Karar Sayılı İlamı
15. Hukuk Dairesi 2021/684 E. , 2021/1630 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - Davacı vekili; davalı şirket ile müvekkilinin yönetici olmadan önceki tarihlerde site yönetimi arasında güvenlik hizmet alımı sözleşmesi yapıldığını, davalı şirketin bu sözleşmeden doğan alacaklarının ödenmediğini belirterek, ... sitesi yöneticiliğini ve müvekkililini dosyada ayrıca borçlu olarak göstermek suretiyle takip başlattığını, müvekkilinin imzası olmadığı bir sözleşme için yönetici olması sebebiyle sorumlu tutulmasının hukuka ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin borcunun olmadığının tespiti ile davacı bakımından takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; borçlu ile davalı şirket arasında yazılı borç mutakabatı bulunduğunu, 14/07/2013 tarihine kadar işlemiş alacağı ile ilgili davacının ödeme taahhütnamesi imzaladığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu edilen borcun yönetimden talep edilmesi gerekirken hatalı bir şekilde davacıdan talep edilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalının başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, yine davalı tarafın davacı hakkında icra takibi yapmakta iyi niyetli olmadığı belirtilerek % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, menfi tespit davasının kabulüne karar verilirken davalı aleyhine de icra takibinde iyiniyetli olmadığı belirtilerek %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir. İİK’nın 67/2. madde hükmündeki düzenlemeye göre, alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli olması halinde alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedileceği belirtilmiştir. Davalı şirket icra takibine geçerken varolduğunu iddia ettiği alacakla ilgili icra takibi yaparak Anayasal güvenceye sahip "hak arama hürriyetini" kullanmıştır. Takip yaparken özellikle kötüniyetli olduğu kanıtlanamamıştır. Her ne kadar davacı borçtan sorumlu değilse de site yöneticisi olması nedeniyle davalı şirketle aralarında hukuki işlem bulunduğundan ve sorumluluk durumu da yargılama sonucu belirlendiğinden davalı aleyhine kötüniyet tazminatına (hükümde icra inkâr tazminatı yazılmıştır) hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğininden HUMK 438/7 maddesi uyarınca kararın aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasından 2. paragrafın çıkartılarak hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.