14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/2907 Karar No: 2013/4876 Karar Tarihi: 29.03.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/2907 Esas 2013/4876 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2013/2907 E. , 2013/4876 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar savunmada bulunmamış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olaya gelince; Dava konusu 944 parselin tapu kaydı incelendiğinde, davalıların murisi olan vaatte bulunan ..."nın 1/8 payı üzerinde ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/518 esas sayılı davası ndeniyle 24.07.2009 tarihli ihtiyati tedbir kararının bulunduğu görülmüştür. Dairemizin mahalline iade kararından sonra dosya içerisine alınan sözü geçen 2009/518 esas sayılı dosyanın incelenmesinde yine dava konusu paya ilişkin davalıların murisi tarafından yapılan 04.03.1999 tarihli satış vaadine dayalı başka bir şahıs tarafından açılan derdest bir tapu iptali ve tescil davası daha mevcut olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK"nun 166. maddesi uyarınca davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde her iki dava arasında bağlantı var sayılır. Biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte olan davaların farklı hukuki sonuçlara varılmasının önüne geçilmesi için birleştirilerek görülmesi gerekir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; 30.09.2011 tarihli bu davanın konusu ve kısmen tarafları aynı olan 23.07.2009 tarihli 2009/518 esas sayılı dava ile birleştirilerek delilleri toplayıp sonucuna uygun bir hüküm kurmak olmalıdır. Yapılan bu tespit gözardı edilerek davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.