Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın, tehdit suçunu uzlaşma kapsamında olmayan TCK"nın 86/3-a maddesinde düzenlenen yaralama suçuyla birlikte işlediği belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanığın, kovuşturma aşamasında her iki suç yönünden eylemleri kabul etmemesi karşısında, soruşturma evresindeki anlatımlarından görgüye dayalı bilgisi olduğu anlaşılan tek tanık ..."ın usulünce duruşmaya çağırılarak dinlenilmeden CMK"nın 210/1. maddesine aykırı davranılması, 2-Hükmün gerekçesinde, sanık hakkında TCK"nın 62. maddesinin uygulanmadığının belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında, basit yaralama suçuna ilişkin olarak TCK 62. maddesinin uygulanmayıp, tehdit suçuna ilişkin olarak anılan maddenin uygulanması suretiyle çelişkiye düşülmesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.