20. Hukuk Dairesi 2013/6729 E. , 2013/8282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından 18.04.2013 havale tarihli dilekçe ile "...tarafları ve konusu aynı olup davalının başkaca bir mecuru için açılan kiracılığın tespiti davasının reddedildiğinden bu dava yönünden de ret kararı verileceğinin ortaya çıktığı savıyla hâkim tarafından ihsası reyde bulunulduğu...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Reddedilen Hâkim .... (36876)"nın, "...aynı konuda verilen kararın gerekçesi yazıldığından hâkimin görüşünü açıkladığı..." gerekçesiyle talebin kabulünün gerektiği yönündeki görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin REDDİNE, hâkimin çekilme talebinin yerinde olduğuna ve dosyaya bakacak hâkimin görevlendirilmesi bakımından dosyanın Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Adalet Komisyonu Başkanlığına gönderilmesine ilişkin verilen karar, davacı vekili Av. ... tarafından temyiz edilmiştir.
1) Davacı vekilinin reddi hâkim talebinin reddi kararına ilişkin temyiz itirazları yönünden; H.M.K."nun 36. maddesine göre reddi hâkim yoluna, taraflardan birisi veya onun nam ve hesabına takip yetkisi bulunan yetkili vekili tarafından, vekâletnamesinde özel yetkisi var ise (H.M.K. m.74), başvurulabilir.
Somut olayda, reddi hâkim yoluna başvuran davalı vekili ..."in vekil olarak atandığına ilişkin İstanbul 18. Noterliği tarafından düzenlenen 12.12.2012 gün ve 04815 yevmiye nolu vekaletnamede hâkimin reddi yoluna başvurulabilmesi için vekile özel yetki verilmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, reddi hâkim talebinin esası incelenmeksizin bu usulü eksiklikten reddedilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin esası hakkında değerlendirme yapılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
2) Davacı vekilinin hâkimin çekilmesi kararına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkeme hâkiminin çekilmesi H.M.K.nun 36. maddesi gereğince kendi kendini reddi niteliğindedir.
Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır (Anayasa madde 9). Hâkimler görevlerinde bağımsızdır. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Bu nedenle, hâkimler önüne gelen uyuşmazlıkları, kanun çerçevesinde çözmek zorundadır. Bu işlemi yaparken; hâkim, bir olayla ilgili kuracağı hükümle, tarafların adalet duygusunu zayıflatacağını değil, güçlendireceğini düşünüp, hedefleyerek çalışmalı, yasalardan aldığı güçle hareket etmelidir. Somut olayda, mahkeme hâkimi tarafından ihtiyati tedbir kararı nedeniyle baskı altında kaldığı, adil yargılama yapmasının söz konusu
olmadığı, tarafsızlığından şüpyeye düşüldüğü gerekçesiyle çekilme kararı verilmişse de, maddi bulgu ve delillerle desteklenmeyen soyut iddiaların hâkimlerce duygusallıkla karşılanıp davadan çekilmelerine neden olması, ileride giderilmesi mümkün olmayacak zararlara yol açacağından kabul edilemez. Aksi halde, bir yerde görev yapan hâkimlerin, aynı yöntemle davadan çekilmeleri sağlanarak, tabii hâkim ilkesinin zedelenmesine yol açılacağı unutulmamalıdır. Ayrıca, H.M.K.nun 297 ve 298. maddeleri uyarınca hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerini gösterir gerekçesi ile birlikte varsa karşı oya da yer verilmesi yasal zorunluluk olduğundan, hâkimin, tarafları ve konusu benzer olan ayrı davalarda verdiği ret veya kabul kararlarının sebeplerinin gerekçeli kararda açıkça gösterilmesi, HMK. 36/1-b maddesinde düzenlenen iki taraftan birine veya bir üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde, görüşünü açıklamak veya ihsası reyde bulunmak olarak değerlendirilemez. Bu nedenle merciin hakimin çekilmesini kabul eden kararı bu yönüyle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2. bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci tarafından reddi hâkim talebi ve hâkimin çekilmesi hakkında verilen hükmlerin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.