(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2013/3104 E. , 2013/4868 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı, paydaşı olduğu 21 parsel sayılı taşınmazda, paydaş ...’nın 1525/3200 payını 05.11.2009 tarihinde 200.000,00 TL bedelle davalıya sattığını, ancak tapuda satış bedelinin önalım hakkının kullanılmasını engellemek için muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, harca esas değerin 70.000,00 TL olduğunu, keşfen belirlenecek gerçek satış bedelini depo edeceklerini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalı, tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden dava konusu payı satın aldığını belirterek ödenen önalım bedelinin depo edilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından davacıya tapu kaydında gösterilen satış bedeli olan 200.000,00 TL üzerinden önalım bedeli ile tapu harç ve masrafları depo ettirilerek davanın kabulüne ve kanıtlanamayan bedelde muvazaa iddiası nedeniyle, davalı yararına 130.000,00 TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 13.12.2011 günlü 2011/12693 E., 2011/14396 K. sayılı ilamında; sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığına göre, davacı yararına da dava dilekçesinde gösterilen 70.000,00 TL üzerinden, karar tarihindeki Avukatlık
Asgari Ücret Tarifesine göre nispi vekalet ücreti takdir edilmesi, ayrıca yargılama giderinin de bu orana göre taraflara yükletilmesi gerektiğine işaretle hüküm vekalet ücreti ve yargılama giderine hasren bozulmuştur.
Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından davanın 203.125,00 TL önalım bedeli üzerinden kabulüne, kanıtlanamayan bedelde muvazaa iddiası nedeniyle, davalı yararına 130.000,00 TL üzerinden, davacı yararına 70.000,00 TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmiş ise de harcın tamamı davacı tarafa yükletilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin karar ve ilam harcına yönelik itirazlarına gelince; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326/2. maddesi gereğince, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Yargılama giderlerinin usul hukuku hükümlerine göre, davayı kaybeden tarafa yükletilmesinin temelinde davaya karşı çıkma ve davaya sebebiyet verme olgusu yatmaktadır.
Somut olayda mahkemece, tapu satış ve harç bedellerinin toplamı olan 203.125,00 TL üzerinden hesaplanan karar ve ilam harcının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamayan davacıya yükletilmesine karar verilmiştir. Ancak, yargılama sonucu davacı, sonuçta davasını kazanmış ve davalı adına kayıtlı payın adına tescilini sağlamıştır. İki tarafın da kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılacağına ilişkin HMK"nın 326. maddesinin 2. bendi yargılama harçları için uygulanmaz. Çünkü, davanın reddi hariç harç daima davalıya yükletilir. Bir başka deyişle harç zaten haksız çıkılan oranda ve mahkum edilen miktara göre hükmedilir Bu nedenle diğer giderler gibi kazanılan kaybedilen miktara göre tekrar bölüştürülemez. Reddedilen dava kısmı için ayrıca ret harcı verilemez.
Bu durumda mahkemece karar ve ilam harcının tümünün davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.