1. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/3054 Karar No: 2011/3828 Karar Tarihi: 04.4.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3054 Esas 2011/3828 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Hazineye ait bir taşınmazda davalıların haklı bir nedeni olmaksızın yapılaşma müdahalesi olduğunu iddia ederek yıkımın istenmesi üzerine mahkeme davanın kabulüne karar verdi. Ancak, davalıların temyiz itirazlarına göre dava, taşınmaz malın aynına yönelik olmadığı ve hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün olduğu için mahkemenin eksik harç takdiri yaptığı belirtildi. Kanunlara göre, bu tür davaların değeri, eldeki muhdesatın değeri ve ecrimisilin toplamı üzerinden belirlenmelidir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre mahkemenin bu hususu re'sen gözetmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden Hazineye ait 684 parsel sayılı taşınmazda davalının haklı bir neden olmaksızın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, muhdesatın yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, çekişme konusu taşınmazı uzun yıllar kullandıklarını, üzerinde yapıların değerinin arzın değerinden fazla olduğunu, satın almak için başvuruda bulunduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, haksız inşaat yapıldığı iddiasına dayalı yıkım isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillere; hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle kayda üstünlük tanınmak suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öyleyse, davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, hemen belirtilmelidir ki, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, HUMK."nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca; davanın değeri ve buna göre alınacak harcın elatılan yerle ilgili zemin bedeli ile üzerindeki muhdesatın değeri ve hüküm altına alınan ecrimisilin toplamından (04.3.1953 tarih., 10/2 sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı kuşkusuzdur. Bilindiği üzere; 492 Sayılı Harçlar Yasasında da, harcın alınması veya tamamlanması yanların isteklerine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi hükme bağlanmıştır. Anılan Yasanın 30. ve 32.maddelerinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Davacı, dava dilekçesinde; kayden maliki bulunduğu çaplı taşınmaza davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın yapılaştıklarını ileri sürerek, yıkım isteğinde bulunmuştur. Yıkım isteğinin elatmanın önlenmesi isteğini de kapsadığı tartışmasızdır. O halde, davadaki müddeabihin, yıkılması istenilen yapı ve yapının oturduğu alanın değerinin toplamından ibaret olduğu gözetilmeksizin keşfen belirlenen yapı değeri üzerinden eksik harç takdiri isabetsizdir. Davalıların, temyiz itirazları bu yönüyle yerindedir. Kabulü ile hükmün öncelikle temyiz edenin sıfatına göre açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.