16. Hukuk Dairesi 2018/5209 E. , 2020/5037 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar ... ve ..., ... İli ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 28.12.2015 tarih ve 2015/838 Esas, 2015/16318 Karar sayılı ilamı ile "...tescil davasının Hazine yanında taşınmazın bulunduğu ... Köy Tüzel Kişiliği"ne de yöneltilmesi ve kabule göre de; 4721 sayılı Kanun"un 713/4 ve 5. maddelerine göre mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla üç defa ilan yapılması" gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın kabulüne, ... İli ... İlçesi ... Köyü"nde bulunan fen bilirkişileri tarafından birlikte düzenlenen 24.03.2014 tarihli (28.03.2014 havale tarihli) rapor ve eki krokisinde (A) harfi ve kırmızı renkle gösterilen boyalı 2.776,80 metrekarelik yerin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ... İli Merkez İlçesi ... Köyü"nde bulunan fen bilirkişilerinin (B) harfi ve mavi renkle gösterilen boyalı 3.414,19 metrekarelik yerin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ve (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde, davacılar lehine, Kadastro Kanunun 14. ve 17. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz bölümlerinin imar planı kapsamına alınıp alınmadığı, alınmışlarsa imar planının hangi tarihte kesinleştiği sorulup saptanılmamış, taşınmaz bölümlerinin sınırında ırmak olduğu halde keşfe jeolog bilirkişi götürülmemiş, zilyetlik süresinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yöntemine uygun şekilde yararlanılmamış, taşınmaz bölümleri üzerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığını, tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığını ve taşınmaz bölümleri üzerindeki zilyetlik süresini tespit açısından dava tarihinden ya da taşınmaz bölümleri imar planı kapsamında kalmakta ve bu imar planının kesinleşme tarihi dava tarihinden önce ise, imar planının kesinleşme tarihinden 20-25 yıl öncesine ilişkin farklı evrelerde çekilmiş en az 3 adet hava fotoğrafının incelenmesi gerektiği halde, belirtilen konularda kanaat vermeye elverişli tek hava fotoğrafının (1986 tarihli) incelenmesiyle yetinilmiş ve söz konusu hava fotoğrafının incelenmesi neticesi sunulan raporda 1986 yılı hava fotoğrafında taşınmazın dere yatağında kaldığı belirtildikten sonra, aynı bilirkişiden alınan ek raporda bu kez taşınmazın kısmen dere yatağında kaldığı kısmen tarım arazisi olduğu ifade edilmesine rağmen söz konusu rapor ve ek rapor arasındaki çelişkinin nedeni üzerinde durulmamış ve taşınmaz bölümlerinin evveliyatları, nitelikleri, üzerlerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı ve zilyetlik süresi konularında somut verilere dayalı açıklama içermeyen, tek ziraat mühendisi tarafından hazırlanan yetersiz zirai rapora dayanılarak hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaz bölümlerinin imar planı kapsamında kalıp kalmadığı ilgili belediyelerden sorularak belirlenmeli ve imar planı kapsamında ise imar planının onaylı bir örneği dosyaya getirtilmeli, taşınmaz bölümlerinin imar planı kapsamında olmaları ve imar planının dava tarihinden önce kesinleşmiş olması halinde imar planınının onay tarihinden, değilse dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (özellikle 1986 ile 1993 yılları arası) ilişkin farklı evrelerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, ayrıca bulunabilecek en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları da celbedilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu, jeolog bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandıkları, kullanımın 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı, taşınmaz bölümlerinin kime ait oldukları kimden kime nasıl intikal ettikleri, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, edilmişlerse imar-ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı ve taşınmaz bölümleri üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı, mevcut ise zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; komşu parsellerin dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmaz bölümlerinin yönünü ne şekilde okuduğu belirlenmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapılarını ve niteliklerini, zirai durumlarını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerlerindeki bitki örtüsünü ve imar-ihyaya konu edilmişlerse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, jeolog bilirkişisinden, taşınmaz bölümlerinin aktif ırmak yatağında veya ırmağın mutlak etkisi altında kalıp kalmadıklarını, önceki ve mevcut niteliklerinin ne olduğunu, dere yatağından kazanılıp kazanılmadıklarını, ırmağın yatak değiştirip değiştirmediğini ve ırmakta ıslah çalışmaları yapılıp yapılmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının ve eski tarihli uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyaları tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirten, hava fotoğrafı incelemesine ilişkin önceki rapor ve ek raporu irdeleyerek aralarındaki çelişkinin nedenini açıklayan rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.