
Esas No: 2021/30140
Karar No: 2022/1815
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/30140 Esas 2022/1815 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yukarıdaki Mahkeme Kararı, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'a aykırılık suçundan verilen cezaya yönelik bir dava dosyasını konu almaktadır. Dosya kapsamında, koruma tedbiri kararına aykırılık nedeniyle verilen disiplin hapsi kararına karşı yapılan itirazın reddedilmesine ve zorlama hapsi kararı verilmesine karşı yapılan itirazın kabul edilerek, kararın kanun yararına bozulması istenmiştir.
İhbarnamede, koruma tedbir kararına aykırılık nedeniyle verilen hapis cezasının taraflar arasında gerçekleşen bir eyleme dayandırılamayacağı, kamera kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenerek çözümlenmesinin yapılarak ihlal eyleminin gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde net bir tespit yapılması gerektiği belirtilmiştir. Aynı zamanda, Aile Mahkemelerinin hukuk mahkemeleri olduğu ve uygulama alanının ceza muhakemesi olmadığından, kararların 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması mümkün olmadığı ifade edilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun: 2/1-c, 5, 9 ve 13. maddeleri
- 478
"İçtihat Metni"
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'a aykırılık suçundan ...'ın, anılan Kanunun 13/1. maddesi uyarınca 4 gün zorlama hapsi ile cezalandırılmasına dair ... Aile Mahkemesi'nin 05/05/2021 tarihli ve 2020/6000 Esas, 2020/5988 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair ... Aile Mahkemesi'nin 04/06/2021 tarihli ve 2021/344 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 05.10.2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 05.11.2021 tarihli ve KYB. 2021-126201 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, aleyhinde koruma tedbiri kararı verilen ...'ın eşi ... ile mağdur ...'in ... Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yaptıkları, aynı projede çalışmaları sonrasında ...'ın mağduru arayarak projeden ayrılmak istediğini söylemesi sonrasında, eşinin de aynı mağduru arayarak kendisine hakaret ve tehdit içerikli sözler söylemesi sonrasında talep üzerine mağdur lehine 6284 sayılı Kanunun 5/1. maddesinin a bendinde ''Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması'', c bendinde ''Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması'' ve f bendinde ''Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi'' şeklinde yer alan düzenlemeler uyarınca koruma tedbiri kararına hükmedildiği, anılan tedbir kararının tebliğ edilmesini müteakip, 05/01/2021 tarihinde tarafların ikamet ettiği üniversiteye ait lojman önünde aleyhinde tedbir kararına hükmedilen ...'ın güvenlik kamerasından tespit edilen ve mağdura yönelik agresif hareketler ve mağdurun üzerine doğru yürüdüğü gerekçesiyle Mahkemesince takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak 4 gün zorlama hapsine karar verilmiş ise de,
Somut olayda, her ne kadar koruma tedbiri kararına göre tarafların aynı konut ve işyerlerine yaklaşmaması gerekmekte ise de, tarafların aynı lojmanda ikamet ettikleri göz önüne alındığında Mahkemenin kabul gerekçesinde belirtilen lojman önünde karşılaşmalarının lojmana giriş ve çıkışlarda tesadüfi olarak da gerçekleşebileceği düşünüldüğünde, yalnızca kamera kayıtlarında yer alan görüntülerden hareket ederek taraflar arasında koruma kararının ihlal edildiğine yönelik sabit bir eylemin ya da sarf edilen hakaret ve tehdit sözünün yer aldığının tespit edilemeyeceği, koruma tedbirinin ihlaline yönelik eylemin tespiti için kamera kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenerek çözümlemesinin yapılmak suretiyle hakaret ve tehdit içerikli sözlerinin yer alıp almadığının değerlendirilmesi gerektiği gibi Mahkemesince hakkında zorlama hapsine hükmedilen davalının da savunması alınarak ihlal eyleminin gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde net bir tespit yapılması gerektiği gözetilmeden, yalnızca davacı beyanı ve kamera kayıtları incelenmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbarnamesiyle, ... Aile Mahkemesi'nin 05.05.2021 tarih, 2020/6000 D.İş – 2020/5988 Karar sayılı, 6284 sayılı Yasanın 13/1-2. maddesi uyarınca, tedbire aykırılık nedeniyle verilen disiplin hapsi kararına karşı, aynı yasanın 9. maddesi uyarınca yapılan itirazın reddine dair ... Aile Mahkemesi'nin 04.06.2021 tarih, ve 2021/344 D.İş – 2021/338 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istendiği,
Kanun yararına bozma istemine konu karara dayanak teşkil eden 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasanın 2/1-c maddesinde bu yasanın uygulanmasında, hakim deyiminden aile mahkemesi hakiminin anlaşılacağının belirtildiği, 5, 9 ve 13. maddelerinde düzenlenen önleyici tedbir kararı verilmesi, tedbir kararına aykırılık halinde zorlama hapsi verilmesi ve bu kararlara itirazların da aile mahkemesi hakimlerince inceleneceğinin düzenlendiği,
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Daire Yasanın “Amaç ve Kapsam” başlıklı 1/2. maddesindeki “Bu Kanun, aile hukukundan doğan dava ve işleri görmek üzere kurulan aile mahkemelerine dair hükümleri kapsar.” şeklindeki, “Aile Mahkemelerinin Kuruluşu” başlıklı 2/2. maddesindeki “Aile mahkemesi kurulamayan yerlerde bu Kanun kapsamına giren dava ve işlere, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemesince bakılır.” şeklindeki ve “Usul Hükümleri” başlıklı 7/2. maddesinin “Özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunda hüküm bulunmayan konularda Türk Medeni Kanunu'nun aile hukukuna ilişkin usul hükümleri ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenlemeler ile yine 5235 sayılı Yasanın 4, 5, 6 ve 36. maddelerindeki düzenlemeler göz önüne alındığında Aile Mahkemelerinin hukuk mahkemeleri olduğu ve hukuk yargılaması yaptıklarında tereddüt bulunmadığı,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın “Kanunun Kapsamı” başlıklı 1. maddesinin “Bu Kanun, ceza muhakemesinin nasıl yapılacağı hususundaki kurallar ile bu sürece katılan kişilerin hak, yetki ve yükümlülüklerini düzenler.” şeklinde olup, açıkça bu yasanın uygulama alanının ceza yargılamaları olduğunun belirtildiği, 6284 ve 4787 sayılı Yasalarda bu anlamda 5271 sayılı Yasaya bir atıf da bulunmadığı cihetle, hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi tarafından, aile mahkemesi sıfatıyla, hukuk yargılaması sonucunda verilen kararların, uygulama alanı ceza muhakemesi olan 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması mümkün olmadığından,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 27.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.